14 Mayıs’a günler kala Türkiye cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri dünyanın da sıklıkla gündeme getirdiği bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin, The Washginton Post daha aylar öncesinde ‘2023’ün en önemli seçimi Türkiye’de olacak’ manşetini atarken geçtiğimiz günlerde The Economist de buna benzer bir başlıkla “Dünyanın en önemli seçimi” diyerek bir haber yayımladı.
The Washington Post da benzer bir haberi tekrardan manşetine taşıdı. Haberde “Türkiye’nin yaklaşan seçimleri dünya için neden bu kadar önemli?” diye sorulurken çeşitli analizlere yer verildi.
Analizde, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2002 yılından beri zafer kazandığını belirtildi. Ayrıca, uzun süredir muhalif kesim tarafından eleştiri alsa da Erdoğan’ın halen çok popüler olduğu ifade edildi.
Haberin devamında, “Erdoğan’ın yönetimi altında Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası bir güç komisyoncusu olarak rolü önemli derecede arttı” ifadelerine yer verildi.
“Erdoğan gerçekten kaybeder mi?” sorusuna da yanıt arandı. Yapılan analizde “Erdoğan, Türkiye’nin en uzun süre görev yapan lideri. Türkiye, Erdoğan’ı üzmeyecek gibi. 69 yaşındaki Erdoğan seçim kampanyası yolunda kendini evinde hissediyor” denildi.
Erdoğan’ın iktidarda olduğu süre boyunca yaptığı vergi indirimi, ucuz ipotek kredileri, enerji sübvansiyonları ile yol ile köprü geçiş ücretlerini artırmama taahüdü dahil olmak üzere yapılan ekonomik yatıştırmaların halkın yüzünü güldürdüğüne vurgu yapıldı.
Muhalafet ile iktidarın birbirine çeşitli suçlamalarda bulunduğundan bahsedilen haberde muhalefetin özellikle terör örgütü PKK’ya destek vermesinden dolayı hükümet tarafından suçlandığına dikkat çekildi.
Haberde CHP lideri ve cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan da bahsedildi. Bugüne kadar Erdoğan’a karşı her daim kaybettiğine vurgu yapılırken, aslında İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun CHP tabanında popüler olduğuna vurgu yapıldı.
Haberde ayrıca başka bir noktaya daha dikkat çekildi: İsveç ve NATO. “Belki de hiçbir ülke 14 Mayıs seçimlerini İsveç kadar yakından takip etmiyor” denilen haberde Türkiye’nin taleplerini yerine getirmediği için İsveç’in NATO’ya girmesine onay vermediği hatırlatıldı.
Haberin devamında “Türkiye’deki muhalefet huysuz olmasıyla bilinse de bu seçimler öncesined farklılıklarını belki kaldırmışlardır. Ancak Kılıçdaroğlu kazanırsa da milliyetçiler, İslamcılar, lakikler ve liberalleri içeren bir ittifak içinde mücadele edecek” denildi.
Bu nedenle de İsveç’in umutları Kılıçdaroğlu’na bağlanmış durumda. Nitekim CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Ünal Çeviköz, İsveç’in NATO talebinin karşısında durmayacaklarını söyleyen skandal ifadelere yer vermişti.
Bunun yanı sıra Kılıçdaroğlu’nun Suriyeli göçmenlerle ilgili politikasının da The Washinton Post tarafından yanlış bulunduğuna dikkat çekildi.
Bir diğer önemli husus ise analize göre Rusya-Ukrayna savaşı. Erdoğan’ın dengeleyici bir pozisyonda olduğuna dikkat çekilen haberde, Putin’in video konferans yoluyla Akkuyu Nükleer Santali’nin açılışına katıldığından bile bahsedildi.
Geçtiğimiz hafta boyunca da Türkiye’deki seçimlerle ilgili çeşitli analizler yapıldı. Dünyanın nefesini tuttuğu bu seçimin niçin bu kadar önemli olduğu ile ilgili ise Avrupa basınında bir analize yer verildi.
No Comments