Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında adliyeye getirilen şüphelilerden TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, müessese müdür yardımcısı S.A, işletme müdürü S.E, işletme baş mühendisi M.T. ile kartiyelerden (Birkaç üretim ünitesinden oluşan ocak) sorumlu maden mühendisleri L.A. ve İ.H.M, iş güvenliği şube müdür vekili V.S. ve emniyet mühendisi Ş.K, savcılıktaki sorgularının ardından tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.
Nöbetçi hakimlik, 8 şüphelinin “bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan tutuklanmasına karar verdi.
Adliyeye sevk edilen şüphelilerden idari müdür S.S.B, elektrik mühendisi H.O, emniyet şefi F.G, ikinci kartiye şefi Ş.K, hazırlık şefi S.Y, elektro mekanik şube müdürü M.G, elektrik servis şefi O.Ö, makine mühendisi Ş.O. ve makine mühendisi M.A. ise savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı.
Şüphelilerden elektro mekanik baş mühendisi S.Ö. ise adli kontrol talebiyle çıkarıldığı hakimlikçe salıverildi.
Diğer şüpheliler, maden mühendisi R.O, sondaj şefi T.U, jeoloji mühendisi H.O.K, emniyet vardiya nezaretçisi M.O, maden teknikeri M.Ö. ve maden mühendisi H.G’nin adliyedeki işlemleri sürüyor.
Bartın’ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim Cuma günü saat 18.15 sıralarında meydana gelen patlamada 41 işçi hayatını kaybetmiş, 11 işçi yaralanmıştı.
Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 27 Ekim Perşembe günü aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir’in de bulunduğu 25 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti.
Polis ekipleri, şüphelilerden 24’ünü gözaltına alarak Amasra İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürmüştü, hakkında gözaltı kararı verilenler arasında bulunan vardiya çavuşunun ise İstanbul’da hastanede tedavi gören madenci kardeşine refakat ettiği öğrenilmişti.
BİLİRKİŞİ ÖN RAPORU HAZIRLANDI
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesinde 14 Ekim’de meydana gelen patlamaya ilişkin bilirkişi ön raporu hazırlandı.
Maden, jeoloji, jeofizik, elektrik ve makine mühendisleriyle iş güvenliği uzmanından oluşan 7 kişilik bilirkişi heyetinin hazırladığı 28 sayfalık ön inceleme raporu, Amasra Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
Raporda, 41 kişinin hayatını kaybettiği, 11 kişinin yaralandığı olaya ilişkin, “İş kazası, -320 Kalın Damar Tavan Yolu’ndaki patlatma çalışması kaynaklı olarak meydana gelmiş, grizu ve kömür tozu patlamasını içeren bir patlamadır. ” ifadesi kullanıldı.
Raporda “Havalandırma” başlığı altında şu değerlendirmelerde bulunuldu:
*TTK’ye bağlı ATİM’de (Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi) maden havalandırmasının iyileştirilmesine dair hayata geçmeyen yatırım ve iyileştirme projeleri, kazanın meydana gelmesinde önemli rol oynamıştır.
*Yetersiz ve etkisiz havalandırma sistemi olayın meydana gelmesindeki en temel unsurdur. Ocak içinde yeterli miktarda ve hızda hava dolaşımı sağlanamamış, bu nedenle yanıcı, patlayıcı gazları ve tozları insanların çalıştığı ve bulundukları yerlerde seyreltme ve hızla ortamdan uzaklaştırma görevi yerine getirilememiştir.
*Merkezi gaz izleme sisteminden alınan veriler incelendiğinde metan seviyelerinin müteakip defalar uzun süre boyunca yüzde 1,50 ve yüzde 2’nin üstünde kaldığı, neredeyse rutin olarak yüzde 1,50’yi, düzenli olarak da yüzde 2’yi aştığı için potansiyel patlayıcı metan seviyeleri oluşmuştur.
HAVALANDIRMAYA DİKKAT ÇEKİLDİ
*Teknik olarak metan gazının alt patlama limiti olan yüzde 5’i geçtiği durumlar da yaşanmıştır ancak tertip defterler incelendiğinde ikaz ve alarm seviyelerinde maden ocağının kısmen dahi olsa boşaltılması yönünde bir önlem alındığı ve üretim miktarlarında bir azalma olduğu görülmemiştir. Havalandırma sistemi yeterli ve etkili olsaydı olayın meydana gelmesi önlenirdi.
“METAN DRENAJI UYGULAMASI HAYATA GEÇİRİLMİŞ OLSAYDI KAZA ÖNLENEBİLİRDİ”
“Metan Drenajı” başlığında da “TTK’ye bağlı ocaklarda metan drenajı uygulaması yapılmamaktadır. Bu durum yaşanan kazanın, yetersiz ve etkisiz havalandırma ile birlikte temel nedenlerinden biridir. Metan drenajı uygulaması hayata geçirilmiş olsaydı meydana gelen kaza olayı önlenebilirdi.” ifadelerine yer verildi.
“KAZANIN ETKİSİ DAHA AZ OLABİLİRDİ”
Rapordaki “Kömür Tozu Mücadelesi” başlığında ise “-320 Kalın Damar galerisinde meydana gelen grizu patlamasının kömür tozu patlaması ile ocağa yayılması, yaşanan kazanın boyutlarının ve etki mesafesinin artmasına sebebiyet vermiştir. İşletmede kömür tozu ile mücadele konusunda hazırlanan yönergenin bulunmuş olması, işletme yetkililerinin de riskin farkındalığına işaret etmektedir ancak grizu patlamasının kömür tozu patlamasına eşlik etmiş olması, yapılan tozla mücadele çalışmasının yetersiz olduğunu göstermektedir. Tozla mücadele etkin yapılsaydı meydana gelen kazanın etkisi daha az olabilirdi.” değerlendirmesi yapıldı.
“DENETLEME EKSİKLİĞİ.”
Raporda “denetleme mekanizmasının gereken etkinliği sağlayamadığının net görüldüğü, bunun da kazanın meydana gelmesinde etkisi olduğu” kaydedildi.
No Comments