TBMM Genel Kurulunda, KİT Komisyonunun Kamu İktisadi Teşebbüslerinin 2017-2018 ve 2019-2020 yılları denetimine ilişkin raporlarının, TRT’nin 2017-2020, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 2017-2020, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğünün 2019-2020, Ziraat Bankasının 2019-2020, Türkiye Halk Bankasını 2019-2020, Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’nin 2019-2020, Askeri Fabrika ve Tersane İşletmeleri AŞ’nin 2019-2020, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğünün 2019-2020, Türkiye Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık AŞ’nin 2020, Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ’nin 2019-2020, Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 2019-2020 yıllarına ait hesap ve işlemlerinin ibra edilmesi oylanarak kabul edildi.
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, AK Parti dönemlerinde pek çok hususta olduğu gibi KİT’lerde de şeffaflığın yok olduğunu, denetim yapılamaz hale geldiğini, liyakatin hiçe sayıldığını savundu.
KİT’lerle ilgili sordukları sorulara “ticari sır” gerekçesiyle cevap verilmediğini ileri süren Ataş, şu ifadeleri kullandı:
“KİT’lerin denetiminden sorumluyuz ama denetleyeceğimiz KİT’ler hakkında soru sorunca cevap alamıyorsunuz. Ticari sır filan palavra. Mesele rant, yolsuzluk, milletin alın terinin gaspı. Ziraat Bankasına ‘Sen çiftçinin bankası değil misin, medya imparatoruna tahsil dahi edemediğin çiftçinin 750 milyon dolarını niye veriyorsun?’ diye soruyorsun, cevap; ticari sır. TRT’ye ‘Bu dizi, filmlere dünyanın parasını harcamışsın. Hangi yapımcıya, hangi paraları verdin? Bak zarar ediyorsun, gel bir anlat bunu.’ diyorsun, cevap yine yok. Biz bunu keyfimize mi soruyoruz? Biz bunu 85 milyonun adına soruyoruz, biz bunu tüyü bitmemiş yetimin hakkı için soruyoruz.
Bu milletin tek kuruşuna dokunan kim varsa hesabını verecek. Çünkü KİT’ler borç batağına saplanmış durumda, KİT’lerin toplam borcu 2017 yılında 49 milyar lira, 2022 yılı başında 350,8 milyar lira, 2022 yılı sonu itibarıyla ise 619,2 milyar liraya ulaşmış durumda. Yani KİT’lerin toplam borcunda 2017-2022 döneminde yaşanan artış yüzde 1161 olmuştur. Sayıştay’a bakıyorsun, o da görevini yapamaz duruma getirilmiş.”
– “Türkiye en geniş hızlı tren hattına sahip 9’uncu ülke”
MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, Türkiye’nin demir yolu ağları açısından dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birisi olduğunu söyledi.
Türkiye’nin demir yolu ağında önemli başarılara imza attığına işaret eden Taytak, “2 bin 336 kilometrelik kısım elektrikli olmak üzere 10 bin 984 kilometre uzunluğunda bir demir yolu ağına sahibiz. 594 kilometrelik bir hızlı tren hattımız bulunmaktadır. Uluslararası Demiryolları Birliği verilerine göre Türkiye en geniş hızlı tren hattına sahip 9’uncu ülke.” diye konuştu.
Seçim bölgesindeki yatırımlara da değinen Taytak, “508 kilometre uzunluğa sahip Ankara-Polatlı, Afyonkarahisar-Uşak, Uşak-İzmir Hızlı Tren Projesi için mevcut altyapı çalışmaları Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğünce devam etmektedir. Kalan altyapı, üstyapı ve elektromekanik yapım işlerinin ihalesi gerçekleştirilmiş, sözleşme imzalanmıştır. Tüm kesimlerle birlikte Ankara-İzmir Hızlı Tren ve Polatlı-Afyon-Palaz kesimindeki yapım çalışmaları hızla devam etmektedir. Projenin tamamlanmasıyla seyahat süresi 3 saat 30 dakikaya inecektir.” ifadelerini kullandı.
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da milletin demokrasi içinde AK Parti hükümetinden hesap soracağını belirterek, Cumhur İttifakı’nın hak, hukuk, adalet ve anayasayı çiğnediğini öne sürdü.
Gergerlioğlu, “En güveneceğimiz kurum olan yargıyı yürütmenin kulu, kölesi yaptınız. İstemediğiniz kararı veren savcıları, yargıçları sürdünüz. Coğrafi güvence palavrasını attınız, bir defa bile bunu yerine getirmediniz. Çıplak arama, KHK zulmüne imza attınız; yüz binlerce kişiyi işinden attınız, aç susuz bıraktınız, özel sektörde çalıştırmadınız, pasaportlarını iptal ettiniz.” dedi.
CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer ise özellikle Halk Bankası ile diğer kamu bankalarını yönetirken şeffaf, hesap verilebilir ve dikkatli olunması gerektiğini, çünkü bu bankaların milletin kendi bankası olduğunu kaydetti.
Sümer, şöyle devam etti:
“Kamu bankaları belirli bir amaca hizmet etsin, bankacılık sistemine ve vatandaşa destek sağlansın diye kurulmuştur. Kamu bankalarında bu milletin her bir ferdinin hakkı var. Peki, saray iktidarı milletin parasını yöneten kamu bankalarını nasıl idare ediyor? Sayıştay raporlarına göre 2019 yılında Teftiş Kurulu Başkanlığınca merkezden ve yerinde olmak üzere ihbar ve şikayetlere bağlı olarak ortaya çıkan işlemlere soruşturma açılır. Teftiş Kurulu Başkanlığınca 22 adet kredi ve mevduat içerikli, 24 adet insan kaynakları yönetmeliği içerikli, 17 adet bankacılık hizmetleri, 1 tane de bağlı ortaklıkları ilgilendiren konularda toplam 64 adet soruşturma yapılmış. Peki Halk Bankası neden bu kadar çok soruşturma geçiriyor? Türkiye’de geçirdiği soruşturmalar yetmiyormuş gibi Amerika mahkemelerinde Türk bankacılık sistemini çökertebilecek miktarda cezai yüklerle karşı karşıya kalıyor.”
Halk Bankası’nın liyakatle, bankacılık esasları doğrultusunda yönetilmediğini savunan Sümer, “2018-2020 arası Sayıştay raporlarına göre Halk Bankasının batık ve riskli durumdaki kredilerinin, toplam bağlı kuruluşları hariç 5 milyar 919 milyon lira batık parası var. Peki ne demek batık ve riskli durumdaki krediler? Saray talimatı üzerine Yönetim Kurulu kararıyla yandaşa verilmiş kredi demek. Bunun başka bir açıklaması yok.”
– “2002’den itibaren KİT’ler daha karlı ve verimli çalışmaya başladı”
TBMM KİT Komisyonu Başkanı ve AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş, cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren kurulan KİT’lerin, AK Parti hükümetlerine kadar karlılık ve verimlilikten uzaklaştığını, görev zararları nedeniyle genel bütçe üzerine sürekli baskı oluşturduğunu vurguladı.
AK Parti’nin iktidara geldiği 2002’den itibaren KİT’lerin daha karlı ve verimli çalışmaya başladığının altını çizen Savaş, “2002 yılında bankalar dışındaki mevcut KİT’lerin aktif toplamı yaklaşık 41 milyar iken 2021 yıl sonunda bu rakam mevcut KİT’ler dikkate alındığında yaklaşık 12 kat artışla 483 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Bankalar dışındaki KİT’lerin hazineye katkısı 2002 yılında 1,9 milyar lira iken 2021 yıl sonu itibarıyla yüzde 236 artışla 6,4 milyar liraya yükselmiştir. 2002-2021 yılları arasında KİT’lerin yatırım harcamalarının artması bizlere bu kuruluşların kaynaklarını cari giderlere değil yatırım harcamalarına yaparak ekonomiye fazlasıyla geri kazandırdıklarını göstermektedir.” diye konuştu.
KİT Komisyonu denetimine tabi bankalardan Ziraat Bankası’nın aktif büyüklüğünün 2,3 trilyon liraya, Halk Bankası’nın da 1,4 trilyon liraya ulaştığına dikkati çeken Savaş, iki bankanın salgın döneminde hane halkına, reel sektöre, esnafa ve çiftçiye verdiği destekle ekonomi çarklarının dönmesi için önemli görevler üstlendiğinin altını çizdi.
Savaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye büyük demokrasi ve kalkınma hamlesi sayesinde son 20 yılda bir asırlık yolu katetmiş, nihayet kendi hedeflerini, vizyonunu belirleyip uygulayabilecek bir iklime kavuşmuştur. AK Parti olarak her alanda yaptığımız reformlarla ülkemizi 2023 hedeflerimize ulaştırmak için elimizden gelen tüm gayreti gösterdik. Aziz milletimiz de şahittir ki bu süreçte onca badireler atlattık, engelleri aştık, ülkemiz üzerine oynanan gerek siyasi gerek ekonomik nice sinsi planı boşa çıkardık. Şimdi ise cumhuriyetimizin ilk asrını geride bırakıp ikinci asrına başlayacağımız bu dönemde de Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı vizyonuyla güven ve istikrardan taviz vermeden başarılarımıza yenilerini ekleyeceğiz.”
Genel Kurulda KİT Komisyonunun Kamu İktisadi Teşebbüslerinin 2017-2018 ve 2019-2020 yılları denetimine ilişkin raporlarının, TRT’nin 2017-2020, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 2017-2020, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğünün 2019-2020, Ziraat Bankasının 2019-2020, Türkiye Halk Bankasını 2019-2020, Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’nin 2019-2020, Askeri Fabrika ve Tersane İşletmeleri AŞ’nin 2019-2020, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğünün 2019-2020, Türkiye Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık AŞ’nin 2020, Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ’nin 2019-2020, Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 2019-2020 yıllarına ait hesap ve işlemlerinin ibra edilmesi oylanarak kabul edildi.
Meclis Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş, birleşimi bugün saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı.
No Comments