Mahmut Şahin, Kayseri’de birlik avukatlarının ofisinde yaptığı basın toplantısında, Tüketiciler Birliği’nin Türkiye’nin 40 ilinde faaliyet gösteren, şubeleri ve temsilcileri olan bir tüketici örgütü olduğunu anımsattı.
Her yıl şikayetlerin yüzde 100’ünün mal ve hizmetler üzerine olduğuna değinen Şahin, bu yıl ise tam tersi bir durum yaşadıklarını anlattı.
Şahin, 2022 yılında şikayetlerin sadece yüzde 38’inin alınan mal ve hizmetle ilgili olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Her sene ilk sırada bankalar, ikinci sırada GSM operatörleri yer alırdı. Uzaktan satışlar, internet hizmetleri, mobilya, beyaz eşya ya da elektronik teknik servislerle ilgili şikayetler birbiriyle yer değiştirirdi. Bu yıl birinci sırayı yüzde 32 ile tüketici hakem heyetleri şikayetleri aldı. Yani şaşılacak bir durum. Tüketiciyi korumakla alakalı kurulan tüketici hakem heyetleri, tüketici tarafından en çok şikayet edilen kurum oldu. Gelen şikayetler kaymakamlıklara bağlı ilçe hakem heyetleriyle alakalı. Bize gelen 14 bin 763 şikayetin yüzde 32’si ilçe hakemi heyetleriyle alakalı.”
– “Çoğunlukla satıcı lehine kararlar verildi”
İlçe hakem heyetlerinin kararlarının çoğunun satıcı lehine sonuçlandığını iddia eden Şahin, Tüketici Kanunu’na aykırı bir şekilde, satıcı lehine verilen kararlardan dolayı tüketicilerin hakem heyetlerini şikayet ettiğini dile getirdi.
Şahin, bu kararların başında cayma bedellerinin geldiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Tüketici bir abonelik hizmeti alıyor, ondan caydığı zaman ki kanun ‘bir seneden fazla olduğu zaman bir cayma bedeli ödenmez’ demesine rağmen bir cayma bedeli ödetmek noktasında ilçe hakem heyetleri gönüllü bir yarış içerisine girdiler. Tüketicinin aleyhine kararlar verdiler. Şikayetler şöyle, ‘Kanunda böyle yazıyor ama hakem heyeti neden böyle karar verdi?’ Özel okullarla ilgili pandemi döneminde okulun olmadığı dönemdeki ücret iadesiyle alakalı da hakem heyetleri hep okulların lehine karar verdiler. Bunların tamamı görüşle alakalı, bir görüş yazısıyla alakalı kararlardı. İlçe hakem heyetleri aslında vasfını yitirdi, kesinlikle bir değişiklik gerekiyor. İl hakem heyetlerine söyleyecek bir sözümüz yok, orada bu işin uzmanları çalışarak, araştırarak, gerçekten kanuna göre kararlar vererek tüketicinin şikayet etmediği bir kurum halinde.”
Şahin, ikinci sıradaki şikayetleri ise yüzde 30 ile hukuk ofislerinin oluşturduğunu, bazı hukuk ofislerinin insanları icrayla, hapis cezasıyla, sicilini bozmakla tehdit ettiğini ileri sürerek, bunun Türkiye Barolar Birliği’nin sorunu olduğunu, meslek itibarını sarsacak bir sonuç verdiğini söyledi.
Şikayetlerde üçüncü sırayı uzaktan satışların oluşturduğunu anlatan Şahin, dördüncü sırada ev sahibi kiracı sorunlarının yer aldığını bildirdi.
Şahin, ilçe hakem heyetlerinin vermiş olduğu kararların hukuka ve kanuna uygun olmadığını sürekli Bakanlığa ilettiklerini, ilçe hakem heyetlerinin kapatılıp görevlerinin il hakem heyetlerine yüklenmesi yönünde bir gelişme beklediklerini sözlerine ekledi.
No Comments