Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Bugün tarıma vermiş olduğumuz destek 40 milyar liranın üzerine çıkmış bulunmaktadır.” dedi.
İzleme ve değerlendirmesini Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğünün gerçekleştirdiği, IFAD (Birleşmiş Milletler Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu) ile Türkiye arasında imzalanan anlaşma kapsamında Bingöl, Elazığ ve Muş’ta uygulanan “Murat Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi”nin Kapanış Töreni, Fırat Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı.
Bakan Kirişci, buradaki konuşmasında, projeleri başlatmanın güzel, başarıyla tamamlamış olmanın ise çok daha güzel olduğunu söyledi.
Murat Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi’nin de başarıyla tamamlandığını belirten Kirişci, bu tür projelerin ülke genelinde yaygınlaşması temennisinde bulundu.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de birtakım sorunların konuşulduğunu, bunda kırsalın terk edilmesi, kentlerin çevresinde çarpık yapılaşmanın oluşmasının bir numaralı etken olduğunu dile getiren Kirişci, şöyle devam etti:
“Halbuki üretim kırsalda yapılır. Siz kırsalı terk ettiğinizde üretimden de doğal olarak uzaklaşmış olursunuz. Sanki tarım zorda kalındığında, çaresizlik içinde bulunulduğunda yapılabilecek bir faaliyetmiş gibi yıllarca böyle değerlendirildi. Bu ülkenin eli öpülesi üreticilerinin kendileri dahi onların evlatları, ‘Biz çiftçiyiz. Bizim ailemiz çiftçidir, üreticidir.’ demekten imtina eder hale gelmiştir. Ama Rabbim bütün dünyaya olduğu gibi ülkemize de bunu özellikle önce pandemi sonra da Rusya-Ukrayna Savaşı ile hissettirdi. Bizlere hissettirdi ama dünyaya çok büyük acı verdi. Çünkü biz zamanında alınması gereken tedbirleri almış ve bu süreyi sağ salim geçirmiş ve geçirmeye de devam eden bir ülke olduk.”
“Biz eğer kırsalı ihmal edersek, kırsalda kalkınmayı göz ardı edersek bunun bizlere de ülkelere de çok büyük faturası var.” diyen Kirişci, özellikle kırsalın kalkınması için çok büyük bir çalışma içinde olduklarını bildirdi.
“Türkiye Yüzyılı” vizyonuna uygun birtakım yaklaşımları ortaya koymak durumunda olduklarını belirten Bakan Kirişci, bu ülkenin nüfusunun yarısını oluşturan kadınları kırsalda tutmakla mükellef olduklarını söyledi.
– “Tarım ve Orman Gençlik Konseyini kuracağız”
Kirişci, şu anda Türkiye’de tarımla iştigal edenlerin ortalama yaşının 55 olduğuna dikkati çekerek şunları ifade etti:
“55 yaşındaki insanlara ‘inovatif düşüneceklerdir’ demek, bunlardan böyle bir beklenti içine girmek biraz saflık olur. Dolayısıyla Türkiye’nin 5-6 yıldan beri ortaya koyduğu ve dünyayla da paylaştığı bu Teknofest kuşağı, gençliğin tarıma ve kırsala olan ilgisini de çekmek için inşallah biz de bu çalışmalarımıza hız vereceğiz. Türkiye yüzyılında inşallah bakanlığımız bünyesinde Tarım ve Orman Gençlik Konseyini kuracağız. Gençlerimizin yaratıcı fikirlerini kırsala, tarıma, ormana mutlaka taşıyacağız. Böylelikle bu alanlarda daha geleceği gören, teknolojiyi kullanan, ne üretmesi gerektiğinin farkında olan bir nesille yolumuza devam etmiş olacağız. Bir çiftçi kardeşimiz, çobandan söz ederken, ‘Affedersiniz çoban.’ dedi. Bu ifadenin doğru olmadığını, bunu düzeltmesi gerektiğini söylediğimde de çok mutlu oldu. Çoban olmadan sürü yönetimimizi istediğimiz düzeyde gerçekleştirmemiz mümkün değildir. Hayvancılığımızın olmazsa olmazıdır.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tarımın her alanında verdiği desteğin 2002’den bugüne kadar artarak devam ettiğini dile getiren Kirişci, “Bugün tarıma vermiş olduğumuz destek 40 milyar liranın üzerine çıkmış bulunmaktadır. Böyle bir destekle üreticimizin daha fazla, verimli ve sağlıklı üretmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
– “Tahıl koridorunun 4 ay uzatılması dünyaya nefes aldırdı”
Murat Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi’nin 3 ilde uygulandığını, projeden 292 köyde 130 binin üzerinde kişinin faydalandığını bildiren Kirişci, oldukça başarılı ve önemli sonuçlar elde edildiğini söyledi.
Bakan Kirişci, şöyle konuştu:
“Türkiye aslında bu projelere maddi anlamda ihtiyaç duyan bir ülke değil ama uluslararası ilişkilere önem veren bir ülke. Buradaki tecrübeleri sadece kendi ülkemizdeki diğer bölgelerde değil aynı zamanda dünya ile de paylaşma arzusu içinde olan örnek ve rehber bir ülkedir. Çünkü Türkiye’nin nasıl bir ülke olduğunu, Türkiye ile ilgili değerlendirmelerin nasıl değiştiğini özellikle bu tahıl koridoru diplomasisi çerçevesinde tüm dünya görmüş oldu. Antalya’daki diplomasi forumuyla başlayan, tarafları bir araya getirme yaklaşımımız, lider diplomasimiz, İstanbul’daki buluşmayla bir masanın etrafında Rusya, Ukrayna, BM ve Türkiye olarak bir araya gelmeyi sağladı. Önümüzdeki günlerde 4 aylık süresi dolacak olan tahıl koridorunun yeni bir 4 ay daha uzatılıyor olması yeniden dünyaya bir nefes aldırdı. Eminim ki özellikle emtia fiyatları gerilemeye devam edecek. Dünya şu ana kadar 460’ın üzerinde geminin geçtiği bu koridordan yaklaşık 11 milyon tonu da aşan bir tahıl başta olmak üzere diğer gıda ürünlerinin Ukrayna’dan hedef ülkelere ulaşmasını sağlamış oldu. Bunun her ne kadar yüzde 60’ı Avrupa ülkelerine, yüzde 21’i Asya’ya, yüzde 12,5’i Afrika ülkelerine ve sadece yüzde 5,5’lik kısmı yine devlet kriterlerine göre en az gelişmiş ülkelere gidiyor olsa da Türkiye bu koridorun açık kalması için dün itibarıyla bu iradeyi bir kez daha ortaya koydu, taraflar bunun 4 ay süreyle uzatılacağı konusunda mutabık kaldı.”
Türkiye’nin artık herhangi bir ülke olmadığını, bölgesel bir güç olmanın ötesine geçtiğini vurgulayan Kirişci, Türkiye’nin artık sözü dinlenen, atmış olduğu adımlar izlenen global bir oyuncu olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Bakan Kirişci, “Bu durup dururken olmadı. ‘Ben yiğidim, ben global bir oyuncuyum’ demekle yiğit olunmaz, global oyuncu olunmaz. Türkiye’nin bütün kıtalarda izlemiş olduğu dengeli, tutarlı ve seviyeli politika çerçevesinde ülkemiz bu noktaya geldi. Bunda ekonomisinin, siyasi gücünün, teknolojik birikiminin ve çok çok önemli savunma sanayisinde katetmiş olduğu mesafenin çok büyük bir etkisinin olduğunu artık herkes bilmektedir.” ifadelerini kullandı. Kirişci, ülkenin geldiği bu noktanın herkes açısından gurur ve iftihar verici olduğunu vurguladı.
– Orman köylüsüne 400 milyon lira destek
“Biz tarım cebimde uygulaması ile artık cebimizden bütün süreçleri takip edeceğiz. Böylelikle tarım il ve ilçe müdürlüklerimiz çay kahve içmek için ziyaret edilen mekanlar haline gelecek. Bunların da önemli olduğunu düşünüyoruz. Orman ve erozyonla mücadele de önemli. Su zengini bir ülke değiliz, su fakiri de olmasak bile dolayısıyla bizim su tutma kapasitemizi artıracak olan ormanlarımızdır. Orman köylüsüne 2022’de verdiğimiz destek 400 milyon lira düzeyindedir. Gelecek yıl bu 1 milyar liraya çıkacak, ama ilave birtakım desteklerimizi de inşallah orman köylülerimize vermiş olacağız. Dünyada orman alanlarını artıran dördüncü, Avrupa’da birinci sırada olan bir ülkeyiz. Ormanlarımızı her türlü müdahalelere karşı korumak için gece gündüz çalışıyoruz. Daha da önemlisi özellikle kara gücümüzde 25 binin üzerinde çalışanımız var. Helikopterlerimiz, İHA’larımız, uçaklarımız, arazözlerimiz, iş makinelerimiz, müdahale araçlarımız var. Bu çerçevede de bu yılı inşallah 2050 vaka, yaklaşık 12 bin 400 hektarlık yanan alanla kapatmış olacağız. Bu konularda da çalışmalarımız özellikle daha fazla ne yapılabilir noktasında hızla ilerlemektedir.”
Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey de Murat Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi kapsamında yapılan çalışmalar ve elde edilen başarılara ilişkin bilgi verdi.
IFAD Doğu Avrupa ve Orta Asya Alt Bölge Ofisi Direktörü Bernard Hien’in de bir konuşma yaptığı programa, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil, Vali Ömer Toraman, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, AK Parti Elazığ milletvekilleri Zülfü Demirbağ, Metin Bulut ve Sermin Balık, DSİ Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Akif Balta, Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Karişit, Tarım ve Orman İl Müdürü Ali Kılıç ve Elazığ Orman Bölge Müdürü Muhammed Salih Çetiner katıldı.
No Comments