Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Bakanlığının 2023 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Erzurum çocuk evleri sitesiyle ilgili talebe ilişkin konuşan Yanık, söz konusu siteyi 2023 yılı büyük onarım listesine ekleyeceklerini ve çocuklara kış şartlarına uygun bir spor salonu kazandıracaklarını söyledi.
Bazı milletvekillerinin SMA tedavisiyle ilgili taleplerde bulunduğunu anımsatan Yanık, doğrudan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile ilgili bir konu olmamasına rağmen Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından bilgi aldıklarını bildirdi.
– SMA tedavisi
SMA tedavisinde dünyada birbiriyle eş değer, birinin diğerine önceliğinin olduğu ispat edilememiş FDA onaylı 3 ilaç olduğunu belirten Yanık, şöyle konuştu:
“SMA ile alakalı çok ciddi bir duygu sömürüsü, umut sömürüsü; ailelerin çocukları üzerinden hassasiyetlerini deneysel alana çekmeye çalışan bir yapı var. Türkiye’de en ağır, en pahalı hastalıklarda bile onaylanmış tüm tedavileri karşılayan bir sosyal güvenlik sistemi, ne kadar pahalı olursa olsun bunu karşılayan bir sosyal güvenlik sistemi var. SMA ile alakalı da dünyada onaylanmış yöntemleri karşılayan bir sosyal güvenlik sistemi var. Ama siz, öbür taraftan, insanların hem çocuklarını kobay olarak kullanacak hem de dünyanın araştırma parasını da üstüne alacak sistemi onaylamamızı ve bunu desteklememizi bekliyorsunuz. Bunu bu millete lütfen yapmayın. Elinizde küçücük çaresiz bir yavrunuz var. Onun tedavisini sağlayabilmek, onu iyileştirebilmek için her türlü umuda sarılan aileler var.”
Türkiye’de 2002’de binde 31,5 olan canlı doğan her 1000 bebekten bir yaşına kadar ölenlerin oranının bugün itibarıyla binde 9,1’e düştüğünü kaydeden Yanık, bunun kendileri için yeterli olmadığını dile getirdi.
– “Ek ders ücreti karşılığı çalışanlara 6 bin 264 lira 96 kuruş net ödememiz var”
Bakanlık bünyesinde ek ders ücreti karşılığı çalışmanın Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumlardaki emsallerinden daha kötü olduğuna ilişkin eleştirilere yanıt veren Yanık, söz konusu kurumlardaki personelin çalışma şartlarının, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığındaki şartlara yetiştirilmek üzere iyileştirildiğini ifade etti.
Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığında 36 saat, Diyanet İşleri Başkanlığında 35 saat ek ders karşılığı ücret ödendiğini anlatan Yanık, “Biz bunu haftada 39 saat olarak belirledik ki ücreti olabildiği kadar çıkaralım diye. Bu kapsamda da haftada 39 saat ayda 158 saat çalışma karşılığı 6 bin 264 lira 96 kuruş net ödememiz var.” diye konuştu.
– “Sayıştay raporlarında mali tabloyu etkilemeyen 18 bulgu tespit edilmiş”
Sayıştay raporlarında Bakanlık’la ilgili bulgulara ilişkin milletvekillerinin değerlendirmelerine değinen Yanık, şunları söyledi:
“Mali tabloyu etkilemeyen 18 bulgu tespit edilmiş. Yani ‘İç kontrolle ilgili eksikliğiniz var’ demiş. Bakanlığımız iç kontrol sisteminin oluşturulma çalışmaları Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 26 Aralık 2007 tarihli Kamu İç Kontrol Standartları Tebliği çerçevesinde yürütülüyor. Bakanlığımızca söz konusu tebliğ çerçevesinde, 2022-2023 yıllarını kapsayan Kamu İç Kontrol Standartlarına Uyum Eylem Planı yine belirlenen standartlarda yürürlüğe kondu ve bu çerçevede de çalışmalarımızı yürütüyoruz. Kurum içinden ve dışından dilekçeyle bildirilen şikayet ve önerilerin kaydı, değerlendirilmesi ve raporlanması için 2022 yılında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı idari eylem ve işlemlerine ilişkin Hata, Usulsüzlük ve Yolsuzlukların Bildirimi ve Değerlendirmesine Dair Yönerge yayınladık. Öbür taraftan yine İç Kontrol İzleme ve Yönlendirme Kurulunu oluşturduk.”
“Sayıştay raporuna göre, bir aile ve sosyal hizmetler il müdürlüğünün devlet bankasına aktarılması gereken aylıkları özel bankaya aktardığı ve bunun karşılığında alınan promosyonla ilgili usulsüzlük yaptığı” iddiasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yanık, şu bilgileri paylaştı:
“Bahsi geçen konu, Sayıştay raporundan daha önce Bakanlığımız Rehberlik ve Teftiş Başkanlığınca tespit edilmiştir. Bu kapsamda Bakanlığımız Rehberlik ve Teftiş Başkanlığınca 2 il müdürlüğü hakkında soruşturma açılmış olup birisi hakkında soruşturma tamamlanmış, soruşturma raporu gereği ilgili birimlere gönderilmiştir. Diğer il müdürlüğü hakkında ise mahallinde soruşturma devam ediyor. Ancak konuya ilişkin olarak Bakanlığımız taşra teşkilatındaki tüm harcama birimlerine özel sermayeli bankalarda hesap açmamaları talimatı bir kez daha verilmiştir ve nihai olarak 28 Şubat 2022 tarihinde Bakanlığımızla Ziraat Bankası arasında yapılan protokol gereği bütün evde bakım destek ödemeleri, 81 ilde Ziraat Bankası şubeleri aracılığıyla yapılmaktadır.”
– “Sayıştay raporunda bağışlarla ilgili bir vaka var”
Yanık, Sayıştay raporlarında Bakanlığa yapılan bağışlarla ilgili bir vaka bulunduğunu anlatarak, “2016 yılında İstanbul’da bir vakıf, 100 bin lira tutarında şartlı bağış yapıyor ve Türk lirasını döviz hesabımıza yatırıyor. Birinci hata bu. Bağışı yapan vakıf, yanlış hesap numarasına yatırıyor ve şartlı bağış kaydı döviz hesabına yapılmış.” dedi.
Bankanın döviz hesabında Türk lirası olmayacağı gerekçesiyle bağışı Bakanlığın Türk lirası hesabına aktardığını ifade eden Yanık, “Fakat aktarırken ‘şartlı bağış’ kaydını görmüyor veya aktarmıyor. Dolayısıyla bizim hesabımıza herhangi bir şartlı bağış olarak düşmediği için genel cari şeyin içine katılıyor ve harcanıyor. Burada herhangi bir özel kasıt yok, istismar yok.” değerlendirmesinde bulundu.
Yapılan bağışın Bakanlık hizmetlerinde kullanıldığını dile getiren Yanık, “Fakat bir süre sonra bağışı yapan vakfımız ‘Ben bunu çocuk hizmetlerinde kullansın diye yapmıştım, benim bağış şartım gerçekleşmediği için ödediğim parayı geri istiyorum’ diyor. Biz de ödedik, parayı iade ettik, bu kadar basit. Bakanlığımıza yapılmış herhangi bir bağışın usulsüz kullanıldığına ilişkin başka bir iddia yok.” diye konuştu.
Derya Yanık, 81 ilde yaklaşık 2 bine 500 sosyal hizmet kuruluşu birimleri olduğunu belirterek, bir münferit vaka meydana geldiğini söyledi.
Eşi vefat eden 18 yaş altı 3 çocuklu kadınlara yardım yapılmasıyla ilgili soruya Yanık, sosyal yardımın dezavantajlı gruplardan itibaren yapıldığını söyledi.
Sosyal yardım kalemlerinin tematik başlıkları olduğunu anlatan Yanık, “Önce 3 çocuk ve üzerini desteklersiniz. Bir sene sonra 2 çocuk ve üzerini desteklersiniz. Bir sene sonra bir çocuk, bir sene çocuğu olmayan ve desteğe ihtiyacı olan kadınları veya erkekleri desteklersiniz.” ifadelerini kullandı.
Yanık, üç çocuk fobisinin muhalefette travmatik etkiler oluşturduğunu, 3 çocuk söyleminin 3 ve üzeri anlamına geldiğini belirtti.
Sosyal yardımlara değinen Yanık, “‘Sosyal yardım artıyorsa yoksulluk artıyordur.’ Hayır, tam tersi. Dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde de bu böyledir. Sosyal yardım hak temellidir. Hep anlatılır, ‘Almanya’da doğar doğmaz hesabınıza şu kadar para yatar’. O zaman Almanya’nın dünyanın en fakir ülkesi olması lazım. Bir yerde sosyal hizmetin hak temelli olabilmesi için orada ortalamanın üzerinde bir refah düzeyinden bahsetmeniz lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
Sosyal yardımları artırarak devam ettireceklerini dile getiren Yanık, “Biz, ‘milletin ürettiği refahı milletin daha az refaha ulaşan kesimlerine dağıtacağız’ diyoruz. Bundan daha doğal, sosyal ve adil bir tutum olabilir mi?” diye konuştu.
Yanık, 2002 yılındaki 4 farklı sosyal yardım programını 2022’de 50’ye yükselttiklerini kaydetti.
2002 yılında asgari ücret alan vatandaşların hepsinin sosyal yardıma muhtaç olduğunu ifade eden Yanık, “2002 yılında yeşil kartlılar, işsizler, yardım alanlar, asgari ücretlilerin hepsi yani toplumun yaklaşık yüzde 46’sı sosyal yardıma muhtaç insanlardı.” dedi.
Sosyal yardım kapsamını genişlettiklerini vurgulayan Yanık, “Haliyle yararlanıcı sayısı artışı, yoksulluğun artması değil, daha fazla vatandaşımıza daha fazla yardım çeşidiyle destek olunması anlamına gelir. Bu da tam olarak sosyal devlet ifadesidir, bu kadar net. Dünya Bankası verilerine göre, 2002 yılında mutlak yoksulluk içinde yaşayan kişi sayısının ülkemizdeki nüfusa oranı 38,8 iken bu oran 2019’da 12,6’ya düştü.” ifadelerini kullandı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan gelir ve yaşam koşulları araştırmasında, 2006-2021 yılları arasında, eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirinin yüzde 50-60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırlarına göre, göreli yoksulluk oranında iyileşme olduğunu söyledi.
Sosyal yardım yararlanıcısı vatandaşların yüzde 82’sinin istihdama katılamadığına dikkati çeken Yanık, bu gruptaki kadın, çocuk ve yaşlıların mutlaka desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, daha sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kurumlarının 2023 yılı bütçeleri kabul edildi.
No Comments