Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Türkiye göç ve mülteciler bakımından da tam bir köprü vazifesi görüyor. Üstelik milyonlarca göçmen bu köprüden geçmekle kalmıyor, aynı zamanda bu köprüde yaşıyor.” dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2022-2023 Sivil Toplum Vizyon Belgesi ve Eylem Planı kapsamında Bostancı’da bir otelde düzenlediği “Göç ve İnsani Yardım: STK Çalıştayı” başladı.
Bakan Yanık, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, “Uluslararası Göç Örgütünün (IOM) 2021’den beri Avrupa göç yollarında 5 binden den fazla ölüm kaydettiğini, ana haber bültenlerinde her gün takip edilen Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle Ukrayna’da yerlerinden edilen insan sayısının 8 milyonu aştığını belirtti.
Göçmenlerin sayısı 1970’de küresel olarak 84 milyonken 2020’de bu sayının 281 milyon olduğunu aktaran Yanık, uluslararası göçmen oranının yüzde 2,3’ten yüzde 3,6’ya yükseldiğini ifade etti.
Bakan Yanık, şu anda Avrupa ve Asya’nın küresel uluslararası göçmen stokunun yüzde 61’ini barındırdığını, Avrupa’nın 87, Asya’nın ise 86 milyon uluslararası göçmene ev sahipliği yaptığını belirtti.
UNICEF açıklamasına göre dünyada yaklaşık 50 milyon çocuğun kendi ülkelerinin sınırları dışına göç etmiş ya da zorla yerlerinden edilmiş durumda olduğunu vurgulayan Yanık, bu çocukların yarıdan fazlasının şiddet ve güvensizlik ortamından kaçan çocuklar olduğunu dile getirdi.
Yanık, “Türkiye göç ve mülteciler bakımından da tam bir köprü vazifesi görüyor. Üstelik milyonlarca göçmen bu köprüden geçmekle kalmıyor, aynı zamanda bu köprüde yaşıyor.” ifadelerini kullandı.
Sayılardan söz etmesinin bir sebebi olduğunu aktaran Yanık, “Sayıların gösterdikleri var, bir de gösteremedikleri var. Yüzdelerin, istatistiklerin, birtakım sayıların gölgesinde kalan büyük gerçeği gözden kaçırmamamız gerekiyor. Küresel çapta yaşanan büyük trajedinin sonuçlarını da hep birlikte çok iyi düşünmek gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.
– “En çok çocuklar ve kadınlar etkileniyor”
Yanık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmayı ve fotoğraflarını gösterdiği çocukları hatırlatarak “9 aylık Asım ve 4 yaşındaki ağabeyi Abdulvahap’ın da aralarında olduğu 5 çocuk vardı o fotoğrafta. Bir de anneleri yanlarında. Ege Denizi’ndeki göçmen faciasının kurbanı olan bir aile. Tıpkı Aylan bebek gibi cansız bedenlerini kıyılarda gördüğümüz yüz binlerce göçmen içerisinde 6 kişiden oluşan bir göçmen ailesi.” diye konuştu.
Bu durumdan sadece çocukların etkilenmediğini vurgulayan Yanık, şunları kaydetti:
“Yurdundan olmanın vahim sonuçları ailenin tüm fertlerini etkiliyor. Ama en çok çocuklar ve kadınlar etkileniyor. Onların bu travmayı gelecek kuşaklara kötü bir miras olarak aktarmalarının bütün dünya için ne kadar vahim sonuçları olacağını da bizim bilmemiz, öngörmemiz herhalde hiç zor olmayacaktır. Afrika başta olmak üzere farklı kıtalarda milyonlarca insanın gıda sıkıntısı çekmesini önlemek için tahıl krizini çözen bir iradenin, aileden ve sosyal hizmetlerden sorumlu bakanlığı olarak, en yoğun göç koridorlarından birinde bulunan Türkiye adına, işte bu hassasiyetle çalışmalarımızı yürütüyoruz.”
– “1627 Ukrayna vatandaşımızın ülkemize kabulü sağlandı”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak 2022 Eylül ayı itibarıyla 7 bin 876 yabancı uyruklu çocuğu, Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) Hizmeti ile aile ortamında destekledikleri bilgisini veren Yanık, “Koruyucu aile yanında 534 yabancı uyruklu çocuğumuz bulunuyor. Bakım hizmetleri veren kuruluşlarımızda bulunan 1147 yabancı uyruklu çocuğa koruma ve bakım hizmeti vererek onların güven içinde büyümesini ve gelişmesini sağlıyoruz.” dedi.
Çocuklar gibi Bakanlığın ana hizmet birimlerinden olan kadınlarla ilgili çalışmalarda da özellikle sığınmacılarla ilgili hizmetlerinde bir farklılık gözetmediklerinin altını çizen Yanık, şöyle konuştu:
“Kendi vatandaşlarımız gibi onların da şiddetten korunması, can güvenliklerinin sağlanması ve akut barınma ihtiyaçlarının giderilmesi için acil çözümler sunuyoruz. Kadın konukevlerinde şiddet mağduru olan veya barınma ihtiyacı olan tüm kadınlara ve beraberindeki çocuklara hiçbir ayrım gözetmeden hizmet veriyoruz. 1 Ocak- 31 Ekim 2022 tarihleri arasında konukevlerinden hizmet alan şiddet mağduru kadınların yüzde 6,8’sı yani 2 bin 383 kadın, çocukların yüzde 11,82’si yani 2 bin 858 çocuk. Bu sürede hizmet alanların toplam yüzde 8,89’u yani 5 bin 241 kişi yabancı uyruklu kadınlar ve çocuklarından oluşuyor.”
– “Çocuklar ve kadınların zorunlu göçün ilk akla gelen mağdurları”
Yanık, kadına yönelik şiddetle mücadelede “göçmen”, “sığınmacı”, “mülteci” ayrımı yapmadan her kadını koruyacak ve güçlendirecek çalışmaları kararlılıkla yürütmeye devam ettiklerini vurgulayarak, çocuklar ve kadınların zorunlu göçün ilk akla gelen mağdurları olduğunu söyledi.
Göçlerin engelli ve yaşlı bireyler üzerinde çok daha büyük riskler yarattığını göz önünde bulundurmak zorunda olduklarını kaydeden Yanık, engelli bireylerin göç sürecinde hem engelliliklerinden kaynaklı hem de göç sürecinin yarattığı zorluklar nedeniyle dezavantajlarını katlanarak yaşadıklarını dile getirdi.
Yanık, Bakanlık olarak engelli bakım hizmetlerini yabancı uyruklu birey ve aileleri de kapsayacak şekilde verdiklerini, sığınmacı ve mültecilerin huzurevi, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinden ücretsiz yararlandıklarının kaydetti.
Evden çıkmakta zorluk çeken ve kendi bakımını karşılayamayan engelli bireyler için hayata geçirdikleri Evde Bakım Yardımı hizmetinin tüm Türkiye’ye yayıldığını belirten Yanık, bu yardımdan da 2022 yılı itibarıyla yararlanan yabancı uyruklu engelli sayısının 831 olduğunu aktardı.
Yanık, bölgesindeki savaş ve çatışmalar yüzünden evlerini, düzenlerini arkalarında bırakan, adeta bir bilinmezliğe adım atan yüz binlerce sığınmacıya kapısını açan Türkiye’nin, bugün 3,7 milyonu Suriyeli olmak üzere 5 milyona yakın sığınmacıya ev sahipliği yaptığını sözlerine ekledi.
No Comments