Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 2000’li yıllarda 500 bin olan öğretmen sayısının bugün 1,2 milyonun üzerine çıktığını belirterek, “Bugünkü atamayla artık 1 milyon 300 bine doğru gidiyor. Şu andaki eğitim sistemindeki öğretmenlerimizin yüzde 75’i son 20 yılda atandı.” dedi.
Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “45 Bin Öğretmen Atama Töreni”nde konuşan Özer, son 20 yılda Erdoğan’ın liderliğinde eğitimde devrimsel bir dönüşüm yaşandığını söyledi.
Bugün atanan 45 bin öğretmenin son 20 yılın tek seferde en yüksek ataması olduğunu belirten Özer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin üç koldan çok önemli bir eğitim atılımına sahne olduğunu ifade etti.
Özer, 2000’li yıllara gelindiğinde okullaşma oranlarına, eğitimin demokratik ve antidemokratik eğilimlerine bakıldığı zaman Türkiye’nin manzarasının çok iyi olmadığını gördüklerini belirterek, ilk olarak okul ve derslik sıkıntısını gidermek için il, bölge, ilçe ayrımı yapılmaksızın tüm Türkiye’ye okullar yapıldığını, 2000’li yıllarda 300 binler civarında olan derslik sayısının bugün 857 bine ulaştığını anlattı.
Eğitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamaların kaldırdığını vurgulayan Özer, şöyle devam etti:
“Bu ülkenin başörtülü evlatlarına eğitime erişim yasaklanmıştı. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde başörtüsü yasakları kaldırıldı. Bu ülkede imam hatip liselerini ve mesleki eğitimi mahvetmek için 1999’da yürürlüğe giren ve kesintisiz 12 yıl uygulamada kalan katsayı uygulamasıydı. Milyonlarca öğrencimizin hayatını kararttılar. Bugün çok rahat konuşuyor o kesimler. Dinini öğrenmiş, yetenekli, akademik becerileri olan gençler yetişmesini istemediler. Vali olmasın, iş adamı olmasın, toplumsal farklı iş kollarında bu şekilde insanlar görünmesin istediler.”
Mesleki eğitimin ise Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına sekte vurmak için karartıldığını belirten Özer, 2012’de katsayı uygulamasının kaldırıldığını, mesleki eğitimin 28 Şubat sürecinden önceki durumdan çok daha iyi hale geldiğini, meslek liselerinin artık dünyaya ihracat yapan okullar olduğunu ve yüzde 1’lik başarı diliminden öğrenci aldığını kaydetti.
Özer, imam hatip dışındaki okullara giden çocukların Kur’an-ı Kerim ve dini bilgiler gibi görmek istedikleri derslerin ilk kez seçmeli ders olarak konulduğunu hatırlatarak, toplumun değerlerine, kültür ve ananelere, Türkiye’nin önceliklerine göre müfredatın güncellendiğini söyledi.
– “4 milyar kitap, buradan Hakkari’ye yol olur”
Bakan Özer, toplumda zengin ve fakir arasında ortaya çıkan farkların eğitime erişime engel olmaması için sosyal politikalar uygulandığını belirterek, şöyle konuştu:
“Ücretsiz kitaplar 20 yıldan beri çocuklarımızın masalarına eğitim öğretim başladığı zaman konulur. 4 milyar kitap, buradan Hakkari’ye yol olur. Bu eğitim öğretim yılında da ilk kez 190 milyon yardımcı kaynağı öğrencilerimize ücretsiz olarak dağıttık. Sadece bunlar değil. Az sayıda öğrenci bulunan mahalden bu çocukların eğitime erişebilecekleri en yakın okullara ücretsiz bir şekilde taşınmaları, yine bu öğrencilerimizin ücretsiz yemek yemeleri… Bugün eğitim sistemimizde 5 milyon öğrenci ücretsiz yemek yiyor. Daha önceden böyle bir uygulama yoktu. 1,5 milyon öğrenci ücretsiz yemek yerken, bugün 5 milyona çıkarttık biz. Okul öncesi eğitimdeki tüm çocuklarımıza Türkiye’nin neresinde olursa olsunlar ücretsiz bir şekilde yemek veriyoruz artık. Bu kadar sosyal devlet refleksleri güçlü olan dünyada çok nadir ülke vardır.”
Özer, burslar ve şartlı eğitim yardımları da verildiğini aktararak, 20 yıldır uygulanan bu sosyal politikaların bugünkü maliyetinin 525 milyar lira olduğunu, bunun garip gurebanın, mazlumların ve çocukların eğitime rahat bir şekilde erişmesi için yapıldığını kaydetti.
– Okullaşma oranları arttı
Bakan Özer, okullaşma oranlarındaki artışa ilişkin şu bilgileri verdi:
“2000’li yıllarda 5 yaşındaki okullaşma oranları sadece yüzde 11’di. Hatırlayanlar bilir, anaokulu tamamen lüks bir şeydi, vatandaşın tamamının erişebildiği bir eğitim kademesi değildi. Yüzde 11 olan okullaşma oranı bugün yüzde 99,86. Sayın Cumhurbaşkanı’mız sıklıkla söylüyor ya, ‘Nereden nereye?’ Ortaöğretimde, yani lisede 2000’li yıllardaki okullaşma oranı sadece yüzde 44’tü, bugün yüzde 99,12. Yükseköğretimdeki net okullaşma oranları yüzde 14’lerden yüzde 50’lere yükseliyor.”
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kız çocuklarının eğitime erişim probleminin son 20 yılda çözüldüğünü dile getiren Özer, şöyle devam etti:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son 20 yılda en fazla önem verdiği şeyin öğretmen başına düşen öğrenci sayısını OECD ortalamasına getirmek olduğunu belirten Özer, “Bunun için 2000’li yıllarda 500 bin olan öğretmen sayımız, bugün 1,2 milyonun üzerine çıktı. Hele bugünkü atamayla artık 1 milyon 300 bine doğru gidiyor. Şu andaki eğitim sistemindeki öğretmenlerimizin yüzde 75’i son 20 yılda atandı.” bilgisini verdi.
Özer, böylesine büyük bir atamayı Milli Eğitim Bakanlığına verdiği için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti.
No Comments