Habertürk TV’de gündeme dair soruları cevaplayan Kurtulmuş, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm yöneticilerin sahada çalışmaya başladığını söyledi.
Kurtulmuş, her zaman seçime hazır vaziyette olduklarını belirterek, “Ümit ederim ki, 14 Mayıs’ta sandıklar açıldığında hem cumhurbaşkanlığı seçimi hem de Cumhur İttifakı’nın açık ara birinci olmasıyla Türkiye Yüzyılı’nın kapıları sonuna kadar açılacak. Günbegün yükseldiğimizi görüyoruz. Epeyce süredir zor sorunlarla karşı karşıyayız ama vatandaşlarımız tarafından sorunları rasyonel olarak bilen, çözmek için bütün gücüyle hareket eden bir parti olarak görüldük. Deprem bölgesindeki insanların yaşadıklarını unutması mümkün değil ama buradan hep birlikte milletimizce çıkacağız. Şehirlerimizi yeniden imar edeceğiz.” diye konuştu.
– “Türkiye’nin yerli enerji kaynaklarını sürekli artırıyoruz”
Kurtulmuş, Togg ve TCG Anadolu gemisini algıların gölgesinde bırakmamak gerektiğini, hayat pahalılığı ve enflasyonun da farkında olduklarını, bunların çözümü için gayret sarf ettiklerini kaydetti.
Bazılarının “Ne lüzumu var doğal gaz arıyorsunuz, dışarıdan daha ucuza mal ederiz.” dediğini aktaran Kurtulmuş, “Doğal gaz 1 yıl vatandaşlarımızın mutfakları için bedava. Türkiye’nin yerli enerji kaynaklarını sürekli artırıyoruz.” dedi.
Kurtulmuş, ekonominin devinim içinde olduğunu, ihtiyaçlar tespit edildiğinde yerine göre revizyona gidilebileceğini söyledi.
Türkiye’nin çok açık biçimde istihdam üretmiş bir ülke olduğuna değinen Kurtulmuş, “Pandemiden sonra 6 milyon yeni istihdam üretmiş, 250 milyar dolar seviyesinde ihracata ulaşmış bir ülkedir. Ekonominin üretim alanı gayet iyi giderken diğer yandan enflasyon ve hayat pahalılığında çok ciddi sorunlarla karşılaştığımızı görüyoruz. Bunların giderilmesi için hareket ediyoruz. ‘Yaptığımız her şey yüzde 100 doğrudur’, bu olmaz. Sosyal organizasyonlar da kusursuz değildir. Partiler, hükümetler de böyle değildir.” ifadelerini kullandı.
Kur korumalı mevduatın dövizin aşırı yükselmesini önleyecek bir fren mekanizması olduğunun altını çizen Kurtulmuş, “İlanihaye uygulanamaz, bu bir tedbirdir, fren mekanizmasıdır. Beklenen etkiyi büyük oranda yapmıştır.” dedi.
– “15 Mayıs’tan sonraki süreç, tamamlayıcı reformlar süreci olacak”
AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, muhalefetin sadece vadettiğine dikkati çekerek, AK Parti’nin vaatlerinin ise kahir ekseriyetinin gerçekleştiğini söyledi.
Devlet memurluğunun gerektirdiği birtakım sınavlar olduğunu dile getiren Kurtulmuş, “Sınav sonuçlarına göre insanları yerleştirmek daha doğru, daha adil. Genç kardeşlerimizin, ‘Bana haksızlık mı yapılıyor?’ duygusunun bütünüyle ortadan kaldırılması lazım. Kamunun nerelerde ihtiyacı varsa bunların sınavlara alınması en doğrusu. Mülakat büyük bir haksızlık duygusu yaşatıyor. Bunun kaldırılması, bu tartışmanın ortadan kaldırılması doğru olandır.” değerlendirmesini yaptı.
“Anayasal reformlar başta olmak üzere adım atmışız, statükoyu ciddi şekilde ortadan kaldırmışız, vesayeti çöp tenekesine atmışız. Kendi kendimize ‘keşke yapabilseydik’ diye konuştuğumuz konular var. Mülakat meselesi aynı şekilde. Bu tür konuların aşılmış olması gerekirdi. AK Parti’nin 2003-2007 arası, o zamanki statükoyla mücadele ederek geçti. Ondan sonraki süreçte AK Parti reformcu idaresine sahip çıktı. Mücadelenin odak noktası o zamanki vesayetle mücadeleydi. 15 Mayıs’tan sonraki süreç tamamlayıcı reformlar süreci olacaktır.”
– “Biz kefenlerimizi giydik, siyaset yaptık”
Kurtulmuş, bugün Türkiye’de güvenlik tehditlerinin büyük oranda bertaraf edildiğini aktararak, “Türkiye’nin terörle, terörün uluslararası hamileriyle mücadelesinde bir milim taviz vermeden, yurttaşlarımızı eşit ve özgür vatandaşlar olarak kabul ediyoruz. Bununla birlikte yüksek standartlı demokrasimizi inşallah gerçekleştireceğiz. Görünür haksızlığı ve adaletsizliği karşımıza aldık. Özgürlükçü, kuşatıcı anayasadan bahsediyoruz. Şu anda Türkiye’de birbirinden tamamıyla bağımsız olarak yasama, yürütme ve yargı hareket ediyor.” diye konuştu.
Demokrasiyi içselleştiren bir siyaset geleneğinin temsilcileri olduklarını belirten Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği bir şey var, ‘Biz kefenlerimizi giydik, siyaset yaptık.’ Tarihsel bir hesaplaşmanın içine girmek istemem. 27 Mayıs, 28 Şubat, 27 Nisan’ın üstündeki örtüyü açtığınız zaman antidemokratik güçlerin kimler olduğu, Cumhuriyet mitinglerinde orduyu kimin göreve çağırdığı ayan beyan ortadadır. Milletin üstünde bir tek söz söylemedik, bundan sonra da söylemeyiz. Sandıktan hangi sonuç çıkarsa çıksın. O karara saygılıyız.”
– “Dört parti de Cumhurbaşkanımız için samimi bir gayret içerisinde”
Cumhur İttifakı’nın sorunsuz şekilde ilerlediğini anlatan Kurtulmuş, “Bunun temel nedeni, BBP, Yeniden Refah Partisi katılınca al-ver pazarlığı olmadı. ‘Sana cumhurbaşkanı yardımcılığı, sana milletvekilliği, sana bakanlık’ gibi bir at pazarlığı kesinlikle olmadı. Sayın Bahçeli’ye bu davranışından ötürü teşekkürü borç biliyorum. Aynı şekilde Yeniden Refah Partisiyle de olmadı. Bu partilerin her birisi farklı siyasi programları olan ama bir fikir etrafında birleşmiş olan siyasi partiler. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 4 parti Sayın Cumhurbaşkanımız için gerçekten samimi bir gayretin içerisindeler. ” ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, muhalefetin varsayımsal olarak kazansa bile güçlendirilmiş parlamenter sistem çabasında olmayacağını belirterek, şu ana kadar ortaya koydukları eylemlerin zaten niyetlerini de gösterdiğini bildirdi.
Bir taraftan dolar üzerinden bir taraftan da seçim güvenliğiyle ilgili spekülasyonlar yapıldığına dikkati çeken Kurtulmuş, “Türkiye’de siyasi ve ekonomik istikrarın sürdürülebilmesi için herkesin azami gayret sarf etmesi lazım. İnşallah 14 Mayıs’ta hem Cumhurbaşkanımız kazanacak hem Cumhur İttifakı çoğunluğu kazanacaktır. ” dedi.
Kurtulmuş, milletin alım gücünü artıracak tedbirler uyguladıklarını aktararak, geçen sene asgari ücretin iki sefer artırıldığını, muhtemelen bu temmuz ayında yine artış olacağını dile getirdi.
– “500 bine yakın Suriyeli Türkiye’den geriye gitti”
Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılar konusunda büyük bir millet olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Yaklaşık 4 milyonu aşkın Suriyeliyi burada barındırdı. Bir bardak suyu varsa yarım bardağını ona verdi. Yarım dilim ekmeğini bölüştü. Türkiye niçin sınır ötesi operasyonları yapıyor? Oraları güvenli bölgeler haline getirerek o bölgenin insanlarını kendi bölgelerine göndermek için. 500 bine yakın Suriyeli Türkiye’den geriye gitti.” ifadelerine yer verdi.
HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesinde açılan davaya ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, HDP’nin terörle arasına mesafe koyması gerektiğini ama bunu başaramadığını kaydetti.
No Comments