Akkuyu NGS sahasında ilk taze nükleer yakıtın teslim töreni bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın online katılımıyla gerçekleştirilecek. Ayrıca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de, törene video konferans yöntemiyle katılacak. Taze nükleer yakıtın teslimiyle, ‘nükleer tesis’ statüsü kazanacak olan santralde yakıt teslimatından sonra yapılacak ön testlerin ve hazırlıkların ardından ilk ünitenin devreye alınması planlanıyor.
İstanbul’un tüketimine denk elektrik üretecek
Tam kapasite devreye girdiğinde İstanbul’un tüketimine denk elektrik üretecek olan Akkuyu’nun, 60 yıl olarak planlanan işletme ömrü ihtiyaç halinde 20 yıl uzatılabilecek. Akkuyu NGS projesinin tedarikçi zincirinde şu anda yarısı Türk şirketi olmak üzere 400’e yakın firma yer alıyor. 6,5 milyar dolarlık yerelleştirme potansiyeline sahip Akkuyu’da Türk tedarikçilere verilen sipariş 3,2 milyar doları aştı. Santralin, GSYH’ye katkısının 50 milyar dolar olması öngörülüyor.
İlk adımı 1955’te attık
Nükleer enerjide, AK Parti iktidarına kadar sayısız hayal kırıklığı yaşandı. Ülkemizde nükleer santrale sahip olma hayali 1950’li yıllarda başlarken, 1955’te ABD ile imzalanan milletlerarası anlaşmanın ardından ‘Türkiye artık atom devrine girdi’ yorumları yapıldı. Özellikle 1965 yılından sonra her hükümetin programında nükleer santral hedefi yer aldı. Adnan Menderes’ten Turgut Özal’a, Necmettin Erbakan’dan Süleyman Demirel’e kadar birçok lider, bu alanda projeler üretti. 1955 yılında Başbakan Adnan Menderes’in Sarıyar Barajı çevresindeki ‘Atom Sitesi’ projesi, 27 Mayıs darbesiyle engellendi. 1971 ve 1980 askeri darbeleri de bu alandaki projelerin yine askıya alınmasına sebep oldu.
2002 öncesinde dört farklı başarısız girişim var
AK Parti hükümetinden önceki koalisyon hükümeti döneminde, gerek Avrupa ülkelerinin girişimleri gerekse IMF ile yürütülen program nedeniyle 2000 yılında başarısız dördüncü girişim rafa kaldırıldı. Türkiye’de uzun yıllar boyunca güçlü irade ve siyasi istikrar sağlanamadığı için nükleerde somut adımlar atılamadı. 1991’de başlayan koalisyon hükümetleri dönemi 3 Kasım 2002’de, Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti’nin iktidar olmasıyla son buldu. AK Parti’nin 2002’deki hükümet programında, ‘Çevreci nükleer enerji kaynakları devreye sokulacaktır’ ifadesi, ilerleyen dönemde atılacak adımların sinyalini verdi. 12 Mayıs 2010’da Rusya ile Akkuyu NGS’nin tesisine ve işletimine ilişkin anlaşma imzalandı. 3 Aralık 2010’da Akkuyu Nükleer A.Ş. kuruldu.
Ezbere muhalefet
Enerjide bağımsızlık adımlarına yönelik batı cephesinin rahatsızlığının yanı sıra, Türkiye’nin nükleer santrale yönelik somut adımları muhalefet partilerini de rahatsız etti. Hem İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hem de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, projenin iptal edilmesi gerektiğini savundu. Tüm bu eleştirilere rağmen, nükleer enerji santralleri kuran ülkelerdeki kalkınma süreci ve ekonomik yükseliş dikkat çekiyor. Gelişmişliğiyle övülen Avrupa, elektriğinin yüzde 25’ini nükleer santrallerden karşılıyor. Uluslararası Atom Enerji Ajansı (IAEA) rakamlarına göre dünyada elektriğin yüzde 10’u nükleerden elde ediliyor.
Lisans alındıktan 42 yıl sonra temeli atılabildi
1976 yılında lisansı alınan Akkuyu Nükleer Santrali’nin tam 42 yıl sonra yani 3 Nisan 2018’de temeli atıldı. Temel atma töreninde konuşan Erdoğan, projenin önemini şu sözlerle dile getirmişti: “Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk reaktörünün 2023 yılında devreye alınmasıyla Türkiye de nükleer enerji kullanan ülkeler ailesine dahil olmuş olacaktır. Böylece Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılını enerji alanında da tarihi bir eserle taçlandırmış olacağız.”
Akkuyu’daki ilk temel atma töreninden sonra her şey çok hızlı ilerledi. İkinci ünitenin temel atma töreni 8 Nisan 2020’de, üçüncü ünitenin temel atma töreni 10 Mart 2021’de, dördüncü ünitenin temel atma töreni de 21 Temmuz 2022’de yapıldı.
Akkuyu’da ilk reaktörün kubbesi kapandı
İlk reaktör, taze yakıt teslimatı sonrası yapılacak test ve hazırlıkların ardından devreye alınacak. Diğer 3 ünitenin de birer yıl arayla faaliyete geçmesi hedefleniyor. Santral, tam kapasite çalışmaya başladığında Türkiye’nin elektrik tüketiminin yüzde 10’unu karşılayacak.
Güney Kore ve Fransa gibi olabilirdik
1977’de Türkiye ile birlikte nükleer enerji için yola çıkan Güney Kore, 1978 yılında ilk reaktörünü işletmeye almayı başardı. Güney Kore’de bugün elektriğin yaklaşık üçte biri nükleerden sağlanıyor. Ülke artık nükleer teknoloji ihraç edebiliyor. Güney Kore, nükleer teknoloji kullanımında dünyanın en önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor. Türkiye’nin nükleer için adım attığı yıllarda bu konuyla ilgili en ufak bir çalışması bile olmayan Fransa ise bugün düşük üretim maliyeti nedeniyle dünyanın en büyük net elektrik ihracatçısı konumunda bulunuyor. Elektrik ihracatından yılda 3 milyar avro kazanan Fransa elektrik tüketiminin lyüzde 70’ini nükleerden karşılıyor.
Hazine garantisi bulunmuyor
Hazine garantisi verilmeyen projede inşa edilecek 4 ünitenin yılda 35 milyar kilovatsaat elektrik üretmesi hedefleniyor. Akkuyu NGS’nin ilk iki ünitesinde üretilecek elektriğin yüzde 70’i ile 3 ve 4. ünitede üretilecek elektriğin yüzde 30’u, Elektrik Satın Alma Anlaşması (ESA) kapsamında, 15 yıl boyunca 12.35 sent/ kWh’den satın alınacak. Bu fiyat, Enerji Piyasaları İşletme A.Ş’ye (EPİAŞ) göre Türkiye’deki piyasa takas fiyatıyla yaklaşık olarak aynı ve cazip olarak öne çıkıyor. Anlaşma dışında kalan kısmı da serbest piyasa koşullarında Akkuyu Nükleer A.Ş. tarafından piyasaya verilecek. 15’inci yılın ardından ise net karın yüzde 20’si Hazine’ye aktarılacak.
Burak Karaca
No Comments