Soru: Sayın yetkili, kurumumuzda öğretim görevlisi olarak çalışan bir hocamız 18.12.2019 tarihinde kanser tedavisine başladı. 3’er aylık sağlık raporları aldı( 36 aylık süre) . Covid nedeniyle kendilerine izin verildiği zamanlarda tekrar sağlık raporu almadan bu haklarını kullandı. Sorum şu, bu kişinin süresi 18.12.2019 başlayıp-17.12.2022 tarihinde bitecek mi. Rapor almadığı zamanlar bu süreden sayılıyor mu? 657 Sayılı Kanunun 105. Maddesinin 3. Paragrafında belirtilen “….bu süre sonunda iyileşmeyen memur hakkında emeklilik işlemi uygulanır.” İbaresine istinaden bu tarihten sonra emeklilik işlemi başlatılacaktır. Söz konusu kanun ile ilgili kişinin malulen emeklilik işlemleri için ne şekilde doktor raporu istemem gerekiyor. Yine heyet raporumu alınacak. Örnek rapor varsa benimle paylaşabilir misiniz. Bilgilerinize sunarım
Detaylar/Değerlendirmeler:
Genel Bilgiler:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 105 hükmü memurların sağlık izin sürelerinin esasları belirlenmiştir.
Madde hükmü, memurların sağlık kurulu raporlarına bağlı olarak kullanacakları sağlık izinlerinin sürelerini belirlemiş ve rahatsızlıklarına göre en fazla kullanacakları sağlık izin sürelerini kapsamlı bir şekilde açıklamıştır.
Madde 105 hükmüne göre sağlık izin süreleri;
Aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı halinde onsekiz aya kadar, diğer hastalık hallerinde ise oniki aya kadar izin verilmektedir.
Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak gördüğü tedavi süreleri, hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate alınmaktadır.
Hastalık durumuna göre 18 ay veya 12 ay süre kadar izin verilen memurun, bu iznin sonunda işe başlayabilmesi için, iyileştiğine dair raporu (yurt dışındaki memurlar için mahalli usüle göre verilecek raporu) ibraz etmesi zorunlu olmaktadır.
Hastalık durumuna göre 18 veya 12 aylık izin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, 18 veya 12 ay kadar uzatılmakta, yani 18 ay izin kullananın süresi 36 aya, 12 ay izin kullananın süresi de 24 aya uzatılmakta, ancak bu süreler sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümleri uygulanmaktadır.
657 sayılı Kanun Madde 105 hükmüne istinaden çıkarılan Devlet memurlarına verilecek hastalık raporları ile hastalık ve refakat iznine ilişkin usul ve esaslar hakkında yönetmelik hükümlerine göre deMemura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı halinde onsekiz aya kadar, diğer hastalık hallerinde ise oniki aya kadar izin verileceği, azami izin sürelerinin hesabında, aynı hastalığa bağlı olarak fasılalarla kullanılan hastalık izinleri de iki izin arasında geçen sürenin bir yıldan az olması kaydıyla dikkate alınacağı,
Ayrıca, İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, birinci fıkrada belirtilen süreler kadar uzatılacağı, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümlerinin uygulanacağı ve memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak gördüğü tedavi sürelerinin, birinci fıkrada belirtilen hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate alınacağı belirtilmiştir.
Sıhhi izin süresi sonunda iyileşemeyen memurun hizmet süresi en az 10 yıl olması kaydıyla malulen emekli olabilir.
Ancak, önemli not olarak, 36 ay veya 24 ay hastalık izni kullanan memurun, son defa iyileştiğine dair sağlık kurulu raporu alması halinde emekli edilmemesi gerekir. Zira iyileştiğine dair rapor ile tedaviye cevap verilmesi raporlarının farklı değerlendirilmesi gerektiğini değerlendirdiğimizden, 657 sayılı Kanun Madde 105 hükmü kapsamında bu izin süresi sonunda iyileştiğine dair rapor düzenlenmesi halinde kendi isteği olmadığı sürece emekli edilmemesi, şayet bu süre sonunda düzenlenmiş olan rapor ile kişinin iyileşmediği tespit edilmesi halinde ise bu hüküm gereği emekli edilmesi gerektiğini söyleyebiliriz.
Ayrıca, sıhhi izinleri dolmuş olmasına rağmen çalışmaya devam edilen süreler, 5434 sayılı Kanun Ek Madde 22 hükmünde bulunan hüküm gereği hizmet olarak sayılmamaktadır.
Sıhhi izin sürelerinin tespitine yetkili merciinin de SGK Sağlık Kurulu olduğunu belirtebiliriz.
Covıd 19 döneminde Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile idari izinli sayılma hususu:
Covıd 19 döneminde Genelge ile Sağlık Bakanlığının belirlediği kronik rahatsızlığı bulunan yönetici pozisyondakiler hariç 60 yaş ve üzeri çalışanlar idari izinli sayılmışlardır.
Ancak, hastalığı nedeniyle tedavisi devam eden ve bu konuda sağlık kurulu raporu ile belirlenmiş süre kadar sıhhi izin kullananların da bu rapor sürelerinin kesilip anılan genelgeler ile idari izin kapsamına alınmasını sağlamayacağını,
Şayet idari izin kapsamında olan süre içerisinde sıhhi izin süresini kullanmayı sağlayacak bir sağlık kurulu raporu yok ise bu süre içerisinde söz konusu genelgeler kapsamında idari izinli sayılması gerektiğini,
Değerlendirmekteyiz.
Sonuç bağlamında değerlendirmemiz:
18/12/2019 tarihinde belirli bir süreyi kapsayan sağlık raporuna istinaden sıhhi izin süresinin başlamış olması, bu tarihin 36 aylık sürenin başlangıcının olmasını sağlamakla birlikte 36 aylık sürenin bitiş tarihi olan 18/12/2022 tarihini bitiş süresi olarak kabul edilmemesi gerektiğini, 36 aylık sürenin hesabında kişi hakkında düzenlenen rapor sürelerinin toplamının kabul edilmesi gerektiğini, değerlendirmekteyiz. Bu şekilde olduğunda mutlaka durumuna göre her iki tarih arası değil toplam sıhhi izin süreleri toplamı sayılacağından duruma göre bu tarihin daha ileriki bir tarihe sarkacağı da anlaşılabilir.
Dolayısıyla, Covıd nedeniyle idari izinli olduğu dönemi kapsayacak bir sağlık kurulu raporu yok ise bu sürenin sıhhi izin süresi hesabında dikkate alınmaması gerektiğini değerlendirmekteyiz.
Bu şekilde yapılan hesaplama sonucunda 36 aylık toplam süre tespit edildiğinde, ilgili hastaneden son kesin raporun istenilmesi ve geldikten sonra şayet iyileşemediği yönünde bir rapor olması halinde kişinin isteğine bakılmaksızın malulen emeklilik işlemlerinin yapılması gerektiğini, değerlendirmekteyiz.
Değerlendirmemiz bu şekilde olmakla birlikte, konu hakkında tüm sağlık konusuyla ilgili bilgi ve belgeleri de SGK Sağlık Kuruluna göndermek suretiyle müracaat edilmesinde de fayda gördüğümüzü söyleyebiliriz.
No Comments