Prof. Dr. Güven Delice, Merkez Bankası Dijital Parasının özelliklerini, diğer dijital paralardan farkını ve dünyadaki uygulamalarını AA Analiz için kaleme aldı.
***
Günümüzün baş döndürücü teknolojik gelişmeleri, üretim, ticaret, pazarlama, finans gibi alanlarda dijital ortamların önemini artırdı. Bu süreçte e-Ticaret, kağıtsız ticaret gibi kavramlar etrafında yeni iş süreçleri gelişmeye başladı. Bu yeni dönemin öne çıkan özelliklerinden birisi, finansal ürün ve hizmetlere daha geniş kesimlerin erişimini mümkün kılacak yeniliklerin hızlı şekilde uygulamaya geçirilmesi oldu. Diğer taraftan bu süreç parasal alanda da önemli dönüşümlere kapı araladı. Özellikle kripto varlıkların ortaya çıkışı yeni bir dönemin habercisiydi.
Tarih boyunca insan ihtiyaçlarının ve ekonomik faaliyetlerin değişmesine/çeşitlenmesine paralel olarak paranın formu da değişmiştir. Takas sistemi, mal para, tartı para, madeni para, temsili para gibi aşamalardan geçerek 20. yüzyılda kağıt para formuyla sonuçlanan süreçte yeni bir aşamanın ayak sesleri duyuluyor. Ticari bankaların oluşturduğu kaydi para, EFT, kredi kartları, internet bankacılığı, mobil bankacılık gibi uygulamalarla başlayan elektronik para formu daha ileri bir dönüşüm sürecine girdi. Fiziksel para çağını sonlandırabilecek olan bu dönüşüm sürecinin uzun vadede ticari ve finansal ilişkiler, makroekonomik politikalar, ekonomik faaliyetlerin yapılış biçimleri, ödeme sistemleri, üreticilerin ve tüketicilerin davranışları ve uluslararası para sistemi üzerinde önemli etkiler doğurması kaçınılmaz.
– Paranın yeni biçimi: Dijital para
Paranın dijital ortamda var olması yeni bir olgu değil. Ancak günümüzde kart tabanlı işlemlerden, yazılım tabanlı işlemlere doğru geçiş söz konusu. Dijital para olarak adlandırılan varlıkların öncekilerden farkı, fiziksel bir biçime dönüştürülememesidir. Bu anlamda para sistemi içerisinde giderek yaygınlık kazanan üç farklı dijital para formundan bahsedilebilir: kripto paralar, sabit coinler ve merkez bankası dijital paraları.
2009’da Bitcoin ile para ve finans dünyasına giriş yapan ve blockchain teknolojisi üzerinden işlem yapılan kripto paralar yatırım ve ödeme aracı olarak tasarlanmışlardı. Ancak, merkezi olmayan yapıları, henüz yaygın şekilde kabul görmemeleri, düzenleme-denetleme mekanizmalarının yetersizliği ve özellikle istikrarsın değerler nedeniyle bu fonksiyonları etkin olarak yerine getiremediler. Kripto varlıkların işlem gördüğü piyasalar ile geleneksel piyasalar arasında henüz yeterince güçlü bağlar kurulamadı. Diğer taraftan, özellikle spekülatif karakterleri ve yasadışı faaliyetlerin finansmanında kullanılma olasılıkları nedeniyle zaman zaman bazı ülkelerde kripto para platformları üzerinden yapılan işlemlere kısıtlamalar getiriliyor.
Sabit coinler ise bir itibari parayı, başka bir varlığı (kripto varlıklar dahil) veya varlık sepetini dayanak alarak çıkarılan dijital paralardır. Ağırlıklı olarak merkez bankası parası ile desteklenecek şekilde çıkarılmaları nedeniyle daha istikrarlı bir görünüme sahipler. Volatiliteyi azaltmak üzere tasarlanan bu paraların istikrarı, bunları destekleyen rezerv varlıkların kalitesine bağlı. Bağlı bulundukları paraların (varlıkların) itibarına göre, hem ulusal hem de uluslararası ödemelerde kullanılmaya daha elverişli araçlar olarak değerlendirilirler. Ancak 2022 başlarında piyasada yaşanan sert dalgalanmalar sabit coinlerle ilgili güvenilirlik algılarında bozulmalara yol açarak düzenleme ve denetleme taleplerini artırdı.
– Merkez Bankası Dijital Parası
Merkez bankaları, kripto paraların ve sabit coinlerin geleneksel ödeme sistemlerine rakip olmalarının doğurabileceği istikrarsızlık kaygıları nedeniyle [1] alternatif araçlar üzerinde çalışmalara başladılar ve Merkez Bankası Dijital Parası (CBDC) gündeme geldi. Fiziksel olmayan CBDC’ler, elektronik ortamlarda üretilen ve kullanılan paralardır. İtibari paranın dijital versiyonu olarak görülebilirler. Doğrudan yasal bir ödeme aracı olarak bu para, alışverişlerde ve her türlü ödeme işleminde elektronik cüzdanlar üzerinden banknot gibi kullanılabiliyor. İşlemler dijital ortamda para otoritelerinin gözetim ve denetimi altında gerçekleştiriliyor. Bu paraların da ağırlıklı şekilde blockchain teknolojisine dayalı olarak çıkarılacakları öngörülüyor. Perakende veya toptan (finansal kurumlara yönelik) olmak üzere iki farklı şekilde uygulanabilen bu dijital paralarla elektronik ortamda işlemler daha kolay, daha hızlı, daha güvenli ve daha düşük maliyetle yapılabilecek. Arkalarında merkez bankalarının bulunması bu paraları kripto varlıklardan da ayırıyor. Kripto paraların aşırı oynaklık gösteren değerleri nedeniyle taşıdıkları yüksek risk, CBDC’ler söz konusu olduğunda bunları çıkaran merkez bankasının güvenilirliği çerçevesinde önemli ölçüde ortadan kalkacaktır.
CBDC’ler finansal istikrar ve para politikalarının yanı sıra ödeme sistemleri, ticari bankaların faaliyetleri gibi birçok alanı etkileyecek. Bu paraların yürürlüğe konulmasıyla birlikte, finansal hizmetlere erişimin iyileşmesi (özellikle bankacılık hizmetlerini kullanamayanlar ve az kullananlar için kolaylıklar sağlaması), ödeme sistemlerinin hızı ve etkinliğinin artması, döviz işlemlerinin daha hızlı ve daha düşük maliyetle gerçekleştirilmesi, kayıt dışı faaliyetlerin ve vergi kayıp/kaçaklarının önlenmesi ve nakit işlemlerin taşıdığı bazı risklerinin ortadan kaldırılması bekleniyor. Diğer taraftan, bu paralar uluslararası ödemelerde ihtilafların ortadan kaldırılmasına katkı yaptığı ölçüde dış ticaret işlemlerini kolaylaştırabilir; tasarruf sahipleri için ürün yelpazesini genişletebilir ve finansman kaynaklarını çeşitlendirebilir.
Uluslararası ticari ve finansal işlemlerde kullanılan ve rezerv para olarak işlev gören paraların dijital ortama taşındıktan sonra da bu fonksiyonlarını icra etmeye devam edecekleri, bu alanlarda da çok paralı bir uluslararası para sisteminin işlerlik kazanacağı söylenebilir. Bu anlamda küresel ölçekte bir ülkenin parasının değerini/gücünü belirleyen faktörler (ekonomik büyüklük, dış ticaret hacmi, finansal sistemin gelişmişlik düzeyi, açıklığı ve istikrarı, teknolojik üstünlük, hukuki ve kurumsal yapı, siyasi ve askeri güç, vb.) CBDC’ler için de geçerli olacaktır.
– Ülke uygulamaları
Kripto paraların oluşturduğu baskı ve CBDC’lerin potansiyel faydaları dikkate alınarak birçok ülkede merkez bankaları konuyla ilgili araştırmalar yürütmeye; bazı ülkeler fiziksel paraların yanı sıra CBDC ihracı için hazırlıklar yapmaya başladı; birkaç ülkede bu paralar işlem görme aşamasına geldi. 2020’de CBDC’yi ilk olarak Bahamalar Merkez Bankası “Sand Dollar” adıyla uygulamaya geçirdi, bunu 8 ada ekonomisinin merkez bankası konumundaki Doğu Karayipler Merkez Bankasının çıkardığı “DCash” izledi. Arkasından Nijerya Merkez Bankası “e-Naira” ve Jamaika Bankası “Jam-Dex” adlı CBDC’leri dolaşıma soktular. Çin 2020’de Dijital Yuan (e-CNY) için başlattığı pilot uygulamayı 2023’te genişletmeye hazırlanıyor. G20 ülkelerinin birçoğu da pilot uygulama veya süreç geliştirme aşamasındalar. Bu anlamda gelişmiş ülkeler arasında öne çıkan ülke ise İsveç. İsveç Merkez Bankası CBDC’yi (e-krona) özel ödeme altyapısının önemli bir bileşeni olarak planlıyor. Türkiye dahil birçok ülkede merkez bankaları konuyla ilgili araştırmalarını sürdürüyor; sistemin nasıl kurulup, işletileceği, altyapı sorunlarının nasıl giderileceği gibi konular üzerinde çalışmalar yürütülüyor. Küresel para ve finans alanında öncü konumundaki ABD ve Avrupa bu konuda diğer ülkelerin daha gerisinde. Avrupa Merkez Bankası CBDC’yi nakit paranın alternatifi değil, tamamlayıcısı olarak değerlendiriyor; Fed bu anlamda daha temkinli ilerleyerek farklı projeler (FedNow gibi) çerçevesinde çalışmalarını sürdürüyor.
Henüz sürecin başında olunduğu için bu para biriminin nasıl çıkarılacağı, nasıl kullanılacağı, veri akışı, gizlilik gibi konularda çözülmesi gereken önemli sorunlar bulunuyor. Bu süreçte ticari bankaların konumunun ne olacağı; paranın tamamen dijitalleşmesinin, finans kuruluşlarının faaliyetlerini ve parasal aktarım mekanizmasının işleyişini, dolayısıyla para politikasını nasıl etkileyeceği konularında birtakım belirsizlikler söz konusu. Diğer taraftan, dijital para birimleri üzerinden gerçekleştirilecek uluslararası sermaye akımlarının yönetimi konusunda da önemli sorunlarla karşılaşılacaktır. Konuyla ilgili uluslararası düzenleyici çerçevelerin oluşturulamaması, kontrol ve koordinasyonu sağlayacak kurumsal yapıların kurulamaması nedeniyle bu alanlar ülkelerin bireysel çabalarına bağımlı ve dağınık bir görüntü arz ediyor. Bunun için küresel bir koordinasyon gerekiyor.
Sonuç olarak, para hakkındaki bildiklerimizin tamamen değişeceği yeni bir dünyaya hazır olmalıyız. Günümüzde paranın yeni formunun dijital bir karakter taşıyacağı konusunda ortak bir kabul oluştu. Paranın evriminde gelinen bu yeni aşama, her yenilik gibi, birtakım fırsatları ve riskleri de beraberinde getirecek. Paranın merkezi, kağıt paradan CBDC’lere doğru kayarken, özellikle değişim aracı fonksiyonuyla bunlarla rekabet eden kripto varlıkların ve sabit coinlerin de para alanında önemli bir yer tutacağı öngörülebilir. Geleceğe ilişkin çok sağlıklı tahminler yapılamamakla birlikte, uygulamaya geçirilmeleri halinde CBDC’lerin uzun bir süre mevcut fiziki paralarla birlikte dolaşımda olmaları beklenebilir. CBDC uygulamalarında başarılı sonuçlar alınabilmesi için uygun yasal ve kurumsal çerçevenin oluşturulması, altyapı sorunlarının giderilmesi ve bu bağlamda merkez bankalarının yeniden yapılandırılması da gerekecek.
[Prof. Dr. Güven Delice, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, İİBF, Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı]
[1] Merkez bankalarını bu konuda temkinli olmaya iten nedenler arasında, denetim boşlukları, sistemin siber saldırılara maruz kalma riski, kara para aklanması, yasa dışı faaliyetlerin finansmanı gibi konular öne çıkmaktadır.
*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editöryal politikasını yansıtmayabilir.
No Comments