Memuriyetten çıkarma işleminde ‘son savunma’ alınmaması işlemi sakatlıyor

Haberler Kas 08, 2022 No Comments

Danıştay 12. Dairesi, Sulh Hukuk Mahkemesinde yazı işleri müdürü olarak görev yaptığı dönemde, “memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiilini işlediğinden bahisle, 657 sayılı Kanunun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemi hukuka aykırı bulan mahkeme kararını onadı.

Son savunma mutlaka alınmalıdır

Davacının savunma olarak verdiği beyanın soruşturmanın tamamlanmasından sonra, ceza verilmeden önce alınması gereken son savunma yerine geçmeyeceği, ayrıca son savunma istem yazısının disiplin hukuku ilkeleri çerçevesinde gerek içerik gerekse usul bakımından hukuken geçerli bir savunma istem yazısı olarak kabul edilmesine ve davacının anayasal güvence altında bulunan savunma hakkının usulüne uygun olarak kullandırıldığından söz edilmesine olanak bulunmadığı anlaşılmıştır.

T.C.

DANIŞTAY

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No: 2021/7817

Karar No: 2022/76

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : . Bakanlığı

VEKİLİ: Av..

KARŞI TARAF (DAVACI) : .

VEKİLİ: Av..

İSTEMİN KONUSU:

. İdare Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

Davacının . Sulh Hukuk Mahkemesinde yazı işleri müdürü olarak görev yaptığı dönemde, “memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiilini işlediğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun . tarih ve . sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

. İdare Mahkemesince, Danıştay Beşinci Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle;

davacı hakkında yasal süreler içinde disiplin soruşturması açıldığı, ancak disiplin suçuna yönelik adli soruşturmadan bağımsız olarak disiplin soruşturması yapılması gerekirken, adli soruşturma aşamasında alınan tanık beyanlarına istinaden disiplin soruşturma dosyasının düzenlendiği, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün . tarihli ve . sayılı savunma istem yazısı ile davacının savunmasının istenildiği, bundan sonra tanık ifadelerine başvurulduğu, davacının savunma olarak verdiği beyanın soruşturmanın tamamlanmasından sonra, ceza verilmeden önce alınması gereken son savunma yerine geçmeyeceği, ayrıca son savunma istem yazısının disiplin hukuku ilkeleri çerçevesinde gerek içerik gerekse usul bakımından hukuken geçerli bir savunma istem yazısı olarak kabul edilmesine ve davacının anayasal güvence altında bulunan savunma hakkının usulüne uygun olarak kullandırıldığından söz edilmesine olanak bulunmadığı anlaşıldığından, adli soruşturmadan bağımsız olarak usulüne uygun bir disiplin soruşturması yapılmadan ve savunma hakkının tam anlamıyla kullanılmasına imkan verilmeden tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Yapılan disiplin soruşturması sonucunda davacının eyleminin sübuta erdiğinin tespit edildiği, dava konusu işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesinin 4. fıkrasında, Danıştay’ın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.

Temyizen incelenen kararda, İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki… İdare Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

No Comments

Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir