Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Cumhuriyetimizin 100. yılında da 2002’de toplamı 36 milyar dolar eden tüm Türkiye ihracatının eş değeri ihracat, tek başına tarımda gerçekleştirilmiş olacak.” dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Uluslararası Tarım Şehirleri Birliğince düzenlenen “2. Yerel Yönetimler ve Tarım Çalıştayı”nın açılışında konuşan Kirişci, merkezi idarelerin aldığı kararların, yerelden de destek görmesi veya birlikte yürütülmesinin son derece önemli olduğunu söyledi.
Yerel yönetimlerin çalışmaları sahiplenmemesi ve yeterli desteği vermemesi durumunda ideal denilen çalışmaların bile kadük kalabildiğini vurgulayan Kirişci, “Tarım stratejik bir sektördür. Tarımdan hareketle de gıda bizim vazgeçilmezimiz. Bunun için de bulunurluk veya arz güvenliği dediğimiz kavram var. Bulunurluğu sağlamak zorundayız. Bunun da iki yolu var; ya üreteceksiniz ya da üretenlerden alacaksınız.” diye konuştu.
Kirişci, dünyanın içerisinden geçtiği süreçte artık “gıda milliyetçiliği” şeklinde bir kavramın ortaya çıktığına dikkati çekerek, artık ülkelerin bu alanda ihracat kapılarını kapattığını ve kendine yeterliliğin hesabını yapmaya başladığını anlattı.
– “Zamanında ve yerinde atılması gereken adımlar atıldı”
Türkiye olarak tüm bu gelişmeleri dikkate alarak çalışmalar yürütülmesi gerektiğinin altını çizen Kirişci, “2002 yılından beri iktidarda bir parti olarak bu konularda zamanında ve yerinde atılması gereken adımlar atıldı çünkü üretim için mutlaka bir iradenin ortaya konulması gerekiyor. Ülke hukuk devletiyse mevzuat esastır. Mevzuatın olmadığı yerde gelişme olabilir mi? Evet olur ama rastlantısal gelişmeden söz edilebilir.” ifadelerini kullandı.
Kirişci, hukuk devlet olmanın gereği olarak oluşturulan mevzuatlarla sektörün önünün açıldığına değinerek, hükümetleri döneminde tarım, ıslahçı hakları, tohumculuk kanunları ile tarım sigortası, lisanslı depoculuk gibi uygulamalarını hayata geçirdiklerini kaydetti.
Türkiye’de 12 temel kanunu çıkardıklarını, eksikliklerin olduğunu ancak revizyon gerektiğinde bunu uygulayabilecek iradelerinin bulunduğu dile getiren Kirişci, şöyle devam etti:
“İktidara geldiğimizde 65 milyon nüfusumuz vardı. Bugün 85 milyon nüfus var. Tarımıyla bize örnek gösterilen ülkelerin nüfusunun da üzerinde olan sayı, son 20 yılda bizim nüfusumuza eklenmiş durumda. Refah seviyesi yükseliyor. Ürün çeşitliliğine gitmemiz gerekiyor. Bu ülkeyi ziyaret eden 15 milyon turistimiz vardı ama bugün 50 milyona çıktı. Bu rakam yeterli değil. Niye? En sıradan ülkelerde bile ‘Turizm, nüfusun birebir eşiti olmalı.’ deniliyor. O halde 85 milyon, bizim ilk ulaşmamız gereken hedeftir.”
Bakan Kirişci, 2002 yılında 2,8 milyar dolarlık ihracatın yapıldığını aktararak, “25 milyar 2021 rakamı, 30 milyar 2022 rakamı olacak inşallah. Cumhuriyetimizin 100. yılında da 2002’de toplamı 36 milyar dolar eden tüm Türkiye ihracatının eş değeri ihracat, tek başına tarımda gerçekleştirilmiş olacak.” dedi.
Bunları yaparken toprakları koruma, suyu idareli kullanma, bilim, teknoloji ve her türlü yeniliğin yansıtılması gerektiğine dikkati çeken Kirişci, burada en ufak zafiyetin ve eksikliğin gösterilemeyeceğinin altını çizdi.
Bakan Kirişci, kent tarımına ilişkin İstanbul örneğini vererek, “İstanbul’a, Türkiye’de yetişen meyve ve sebzenin yüzde 25’i gidiyor. 76 ilden 270 bin kamyonla taşınıyor. 140 milyon kilometre yol katediyor bu kamyonlar. Dahası; çevre, iklim değişikliği ve küresel ısınma diyoruz… Bu 270 bin kamyon, 140 milyon kilometrede 117 bin ton karbondioksit salıyor. İşte buyurun kent tarımı. Kocaeli gibi bu kadar yakın olan coğrafyanın bu üretimi İstanbul için yapması, bunu öncelemesi gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Suyu düştüğü yerde tutacağız, insanları da doğduğu yerde doyuracağız. Bizim sloganımız bu.” diyen Kirişci, tarım arazilerinin bu anlamda kesinlikle idareli kullanılması gerektiğini yineledi.
– “Suyu kesinlikle ve kesinlikle iktisatlı kullanmalıyız”
Kirişci, herkese seslenmek istediğini belirterek, şunları kaydetti:
“Stratejik dediğimiz sektörün, stratejik de ürünleri vardır; tıbbi ve aromatik bitki, başımızın tacı. Buna ödenen dünya döviz var, ithal ettiklerimiz var ve bizim de üretip ihracatımız var. Fakat bunların taban araziler, o stratejik ürün; un, yağ, şekerin yetiştirildiği yerlerde yetiştirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bu konularda yerel yönetimler olarak hassas olmamız gerekir. Kent tarımını yapacağız ama bu kent tarımını bile marjinal alanlar dediğimiz çünkü çoğunlukla da bunlar topraksız kültürde yapabiliyor. Dolayısıyla bunları oralarda yapma mecburiyetimiz var, buna harfiyen riayet etmeliyiz. Suyu kesinlikle ve kesinlikle iktisatlı kullanmalıyız çünkü tarım sektörü suyun üçte ikisini tüketen bir sektör. Toprağı, suyu idareli kullanmak ve kent tarımı; stratejik ürünleri mutlaka göz ardı etmeden marjinal alanlarda da diğer üretimlerimizi yapmak durumundayız.”
Kent yaşamıyla kırsal yaşamı karşılaştıran, buna ilişkin örnekler veren Bakan Kirişci, “Yerel yönetimlerin kırsal ile kenti barıştırması gerekiyor çünkü geçmişte bu yanlış yapıldı.” dedi.
Kirişci, kentten kırsala doğru dönüş başladığına işaret ederek, “Örnek köyü, bu konuda seçtik. Sayın Murat Kurum’un köyü. Onun da desteğini alırız diye özel olarak o köyü seçtik. Orada örnek bir köy oluşturmaya çalışıyoruz, örnek bir kırsal yaşam. O konularda Bakanlık olarak üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız çünkü bu kez o geçmişte kırsalı terk edip kentleri rahatsız eden, şimdi de kentten kırsala döndüğünde kırsaldakileri huzursuz eden bir tablo oluşsun istemiyoruz.” ifadesini kullandı.
Tarım Orman Gençlik Konseyinin dünyada bir “ilk” olacağını belirten Kirişci, gençliğin tarım sektörüne, ormancılığa ve kırsala ilgisinin artması ve bu konuyu desteklemeleri gerektiğini anlattı.
Kirişci, Rusya tarafından askıya alındığı güne kadar tahıl koridoruyla 433 geminin taşındığını, yaklaşık 10 milyon ton tahıl başta olmak üzere ürünler taşındığını aktararak, “Maalesef bunların yüzde 61’ini buna en az ihtiyacı olan zengin ülkelere ama en fazla ihtiyaç duyulanlara da sadece yüzde 5,5-6’lık kısmı gitmiş oldu. Bu adaletsiz, bu paradokslarla dolu dünyada bunu ortadan kaldıracak olan siz yerel yöneticilersiniz.” dedi.
No Comments