İstanbul’da 2015’te görücü usulü tanışan N.A. ve C.A. evlilik kararı aldı. Evliliklerinin ilk gecesinde eşinin bakire olmadığından şüphelenen N.A. durumu ailesine anlattı. N.A.’nın annesinin yatak odalarına gelmesi üzerine tartışma çıktı. N.A.’nın annesi iddiaya göre C.A’ya hakaret ederek bekaret testi yapılması için hastaneye götürmek istedi. C.A.’nın hastaneye gitmek istemesi üzerine kayınvalidesi kapıyı üzerine kilitledi. C.A.’nın durumu ailesine haber vermesinin ardından iki aile arasındaki tartışma sonrasında N.A ve C.A aynı gün boşanma kararı aldı.
ADLİ TIP RAPORUNDA BAKİRE OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
İstanbul 3. Aile Mahkemesi’nde ‘Evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma’ davasında 2018’de dosyaya giren adli tıp raporunda D.K.’nın bakire olduğu belirlendi. Mahkemede, C.A.’nın avukatı 500 TL tedbir nafakası, boşanma sonrasında nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, 50 bin TL maddi, 100 bin TL manevi tazminat talebinde bulundu. Mahkeme N.A.’nın 400 TL tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak C.A.’ya verilmesine devam etmesine ve maddi manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15 bin TL maddi, 15 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
MAHREMİNİ AİLEYE ANLATAN ERKEK TAM KUSURLU
Kararın ardından N.A., kusur tespiti, tazminat ve nafaka yönünden, C.A. ise tazminat miktarları yönünden kararı istinaf mahkemesine taşıdı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, her iki tarafın da istinaf talebini reddetti. Daire kararında, evlendikleri gece C.A.’ye bakire olmadığı iddiasında bulunan, aynı gece ailesine ileten, evliliklerinin hemen başlangıcında mahrem olan konuları ailesine aktaran, ailesinin bu konuyu C.A.’nın ailesine söylemesine ve kadına sözlü şiddet uygulamalarına sessiz kalan, eşine destek olmayan, kadından bekaret raporu istenmesine sessiz kalarak tartışma yaşanmasına neden olan erkeğin tam kusurlu olduğunu ifade etti.
SÜRESİZ NAFAKA HAKKANİYETE UYGUN DEĞİL
Kusursuz olan ve boşanmakla yoksulluğa düşecek olan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olduğunu belirten Daire, evlilik süresi ve tarafların yaşları dikkate alındığında nafakanın süresiz olarak verilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını kaydetti. Daire, boşanma tarihinden itibaren 400 TL’den 5 yıllık karşılığı 24 bin TL toplu yoksulluk nafakasının N.A tarafından C.A.’ya ödenmesine fazlaya dair isteğin ise reddine karar verdi.
‘SÜRESİZ NAFAKA MAĞDURİYETE SEBEP OLUYOR’
N.A’nın Avukatı Zuhal Kılınç Saraç, boşanma davalarında nafaka konusunun çözülmesi gereken önemli bir sorun haline geldiğini söyleyerek, uzun süredir tartışma konusu olan süresiz nafaka konusunda önemli sonuçlar alınmaya başlandığını dile getirdi. Süresiz nafakanın hakkaniyete aykırı ve çoğu zaman mağduriyetlere sebep olduğunu kaydeden Avukat Saraç, “İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk dairesi bu yapılacak düzenlemeleri ve toplumda dile getirilen talepleri işaret ederek süreli nafaka yönünde çok güzel ve adil kararlar verdi. Nafakanın miktarı ve süresi her evliliğin durumuna göre hükmedilmesi gereken bir konudur.
Evliliğin çok kısa bir süre sürmesine rağmen kadının tam kusursuz olması sebebiyle erkeği 5 yıl boyunca nafaka ödemeye zorunlu kılmak kimi durumda adil iken kimi durumda da adil bir karar olmamalıdır. Evliliği bekaret kanı sebebiyle sadece 1 gece süren müvekkilimiz N.A ile ilgili aile mahkemesinde görülen davamızda mahkeme erkeği tam kusurlu görüp, evlilik 1 gece sürmesine rağmen kocayı 5 yıl nafaka ödemeye ve tazminat ödemeye hükmettirmiştir. Kimilerine göre bu karar adil iken kimilerine göre ise adil görülmemektedir. Emsal Mahkeme kararlarına hakimiyetin ve güçlü savunmaların dosyadaki gidişatın yönünü çizmesinde büyük katkıları vardır” dedi.
Dilhan Dumanoğlu
No Comments