Kurumların gireceği belirlenirken kuruluş kanunlarına bakılmalıdır
Bu çerçevede, yönetmelikle kurumların tabi oldukları hizmet kolu belirlenirken, kuruluş kanunları veya kuruluşlarına ilişkin mevzuatlarında öngörülen görev, yetki ve sorumluluklarının gözetilmesi ve bu kurumlarla idari bütünlük arz eden tüm işyerlerinin birlikte bir hizmet kolu ile ilişkilendirilmesi gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, kurumların Kanunla öngörülen hizmet kollarından biri ile ilişkilendirilirken, kuruluş mevzuatlarında üstlendikleri ana görevlerin esas alınması ve idari bütünlük arz eden birimleri (işyerleri) ile birlikte aynı hizmet koluna tabi kılınması gerekmektedir.
Buna göre, dava konusu Yönetmeliğin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan haliyle 4636 sayılı Kanun’a bakıldığında, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığının barışta ve savaşta Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve dış takviye kuvvetlerinin akaryakıt ve madeni yağ stoklarını muhafaza etmek ve bunları akaryakıt boru hattı veya diğer nakliye araçları ile askeri birliklere ulaştırmak ve Türkiye NATO boru hattı ile akaryakıt tesislerinin işletme, bakım ve çalışır halde bulundurulmasını sağlamak üzere kurulduğu, temel görevlerinin askeri ihtiyaçlar için inşa edilmiş veya edilecek olan akaryakıt tesisleri ile boru hatlarını kurmak ve işletmek olduğu anlaşıldığından, anılan Başkanlığın “Enerji, sanayi ve madencilik hizmetleri” kolunda değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
MSB Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığının askerlik hizmeti ile alakası yoktur
Öte yandan, müdahillerden Sivil Memurlar Sendikası tarafından, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığının yapısına bakıldığında, bu kurumun tüzel kişiliği bulunmakla birlikte Milli Savunma Bakanlığına bağlı ve Bakanlığının bağlı birimi olduğu, hal böyle iken anılan Başkanlığın Milli Savunma Bakanlığından ayrı bir şekilde değerlendirilip, başka bir hizmet kolunda düzenlenemeyeceği, anılan Başkanlığın da askerlik hizmetinin devamı niteliğinde hizmet gerçekleştirdiği, bu nedenle kendine has ve bağımsız olarak faaliyet gösterdiğinin kabul edilemeyeceği iddia edilmekte ise de; gerek 4636 sayılı Kanun’un dava konusu Yönetmeliğin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan halinde, gerekse de halihazırda yürürlükte bulunan 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 315. maddesinde, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığının ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olduğunun kabul edilmesi ve anılan Başkanlığa verilen görevlerin askerlik hizmetinin devamı niteliğinde bulunmaması karşısında, 4688 sayılı Kanun’daki tanımlama itibarıyla ayrı bir kurum olarak farklı hizmet koluna tabi kılınabileceği kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu Yönetmeliğin 1. maddesiyle, Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik’in ekinde yer alan listede “Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı”nın “01” sıra numaralı “Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri” hizmet koluna eklenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
T.C.
DANIŞTAY
ONUNCU DAİRE
Esas No: 2022/2307
Karar No: 2022/4756
DAVANIN_KONUSU:
1. 31/07/2013 tarih ve 28724 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1. maddesiyle, ana Yönetmelik’in ekinde yer alan listenin “01” sıra numaralı “Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri” hizmet koluna eklenen; 58 kurum kodu ile “Milli Savunma Bakanlığı”, 59 kurum kodu ile “Genelkurmay Başkanlığı”, 60 kurum kodu ile “Kara Kuvvetleri Komutanlığı”, 61 kurum kodu ile “Deniz Kuvvetleri Komutanlığı”, 62 kurum kodu ile “Hava Kuvvetleri Komutanlığı”, 63 kurum kodu ile “Jandarma Genel Komutanlığı”, 64 kurum kodu ile “Sahil Güvenlik Komutanlığı” ve 65 kurum kodu ile “Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı” ibarelerinin,
2. Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında çalışan sivil memurların “10” sıra numaralı “Enerji, sanayi ve madencilik hizmetleri” hizmet kolunda değerlendirilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün …
tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
DAVACININ_İDDİALARI:
Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında bağımlı çalışan pek çok sivil memurun bulunduğu, büro, bankacılık ve sigortacılık iş alanlarına askeri fabrikaların, ana bakım merkezlerinin, donanma tesislerinin, ana depoların, lojistik ve ikmal komutanlıklarının girmesinin mümkün olmadığı, anılan yerlerde üretim, bakım ve onarım hizmetleri yapıldığından, buralarda çalışan sivil memurların enerji, sanayi ve madencilik hizmetleri hizmet koluna bağlanması ve bu yöndeki sendikal faaliyetlerin önünün açılması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVALILARIN VE MÜDAHİLLERİN SAVUNMALARI:
Cumhurbaşkanlığı (Mülga Başbakanlık) tarafından; askeri iş yerlerinin, kanunla tüzel kişiliği ve teşkilat yapısı belirlenen kurumlara bağlı iş yerleri olmasına rağmen, sanki ayrı kurum veya tüzel kişiliği varmış gibi ayrı kurum kodu verilebilmesinin 4688 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik hükümlerine aykırı olacağı, ana faaliyet konusundan ayrılarak alt faaliyetlerin konusuna bakılması halinde, mevcut hizmet kollarındaki tüm kamu kurum ve kuruluşları, başta bakanlıklar olmak üzere uhdelerinde yer alan genel müdürlükler, başkanlıklar, bölge, il ve ilçe teşkilatlarının asıl hizmetten ayrı olduğu düşünülerek farklı hizmet kollarına ayrılması sonucu doğuracağı, düzenlemelerin hukuka ve mevzuata uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (Mülga Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı) tarafından; Yönetmelik’in ekinde yer alan düzenlemelerin mevzuata uygun bir şekilde yapıldığı, buna bağlı olarak tesis edilen işlemin de mevzuata ve hukuka uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Mülga Maliye Bakanlığı) tarafından; sendikaların meslek veya iş yeri esasına göre değil, 4688 sayılı Kanun’da belirtilen hizmet kolu esasına göre kurulması gerektiği, bu esasa göre yapılan düzenlemelerin mevzuata uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalılar yanında davaya katılan müdahil sendikalar tarafından da benzer ifadelere yer verilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 15/02/2021 tarih ve E:2020/1103, K:2021/274 sayılı kararına uyularak 31/07/2013 tarih ve 28724 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1. maddesiyle, ana Yönetmelik’in ekinde yer alan listenin “01” sıra numaralı “Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri” hizmet koluna eklenen 65 kurum kodlu “Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı” ibaresinin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI DÜŞÜNCESİ:
Dava; 31.7.2013 tarih ve 28724 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesiyle, Yönetmeliğin ekinde yer alan listenin; “01” sıra numaralı “Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri” hizmet koluna eklenen; 59 kurum kodu ile “Genelkurmay Başkanlığı”, 60 kurum kodu ile “Kara Kuvvetleri Komutanlığı”, 61 kurum kodu ile “Deniz Kuvvetleri Komutanlığı” 62 kurum kodu ile “Hava Kuvvetleri Komutanlığı”, 63 kurum kodu ile “Jandarma Genel Komutanlığı”, 64 kurum kodu ile “Sahil Güvenlik Komutanlığı” ve 65 kurum kodu ile “Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı”, ibarelerinin ve 30.5.2014 tarih ve 8965 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
4688 sayılı Kanun’a dayanılarak 7.9.2001 tarih ve 24516 sayılı Resmi Gazetede, Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Anılan Yönetmeliğin 4. maddesinde; kamu kurum ve kuruluşlarının girdikleri hizmet kolları Yönetmeliğe ekli listede gösterilmiş, listede sayılan kurum ve kuruluşların merkez ve taşra teşkilatına bağlı tüm birimler ile yine bu kuruluşlara bağlı döner sermaye, fonlar ve kefalet sandıkları, bağlı ortaklık ve müesseselerin de asıl işyerinden sayılacağı belirtilmiştir. Yine Yönetmeliğin “Uyuşmazlıkların Çözümü” başlıklı 5. maddesinde; kamu kurum ve kuruluşlarının girdikleri hizmet kolunda anlaşmazlık çıkması halinde tarafların başvurusu üzerine hizmet kolunun, kurum ve kuruluşta yürütülen görevin niteliğine göre Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığınca birlikte belirleneceği belirtilmiştir.
Yönetmeliğin ekinde yer alan ve Hizmet Kollarını Gösteren Listede, hizmet kolları 11 başlık altında, girdikleri kurum ve kuruluşlar sayılmak suretiyle gösterilmiştir. Buna göre 01 sıra no ile “Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri”, 03 sıra no ile “sağlık ve sosyal hizmetler” başlığı altında kurum ve kuruluş isimleri sayılmıştır.
Buna göre, Yönetmeliğin eki listede, 01 no’lu “Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri” kolunda 59 kurum kodu ile “Genelkurmay Başkanlığı”, 60 kurum kodu ile “Kara Kuvvetleri Komutanlığı”, 61 kurum kodu ile “Deniz Kuvvetleri Komutanlığı” 62 kurum kodu ile “Hava Kuvvetleri Komutanlığı”, 63 kurum kodu ile “Jandarma Genel Komutanlığı”, 64 kurum kodu ile “Sahil Güvenlik Komutanlığı” ve 65 kurum kodu ile “Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı ibarelerine yer verilerek, bu kurumlarda çalışan ve sendikal hakkı bulunan tüm kamu görevlilerinin sadece anılan hizmet kolunda faaliyet gösteren sendikalara üye olabilecekleri şeklinde düzenleme getirilmiş ise de; anılan kurumlar bünyesinde faaliyet gösteren askeri hastanelerde görevli personelin esasen sağlık hizmeti verdiği, verilen sağlık hizmetinin askeri hizmetin devamı niteliğinde olmadığı görülmektedir. Nitekim, Yönetmeliğin ekinde yer alan listenin 03 numaralı hizmet kolunda “sağlık ve sosyal hizmetler” başlığı altında üniversite hastaneleri, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu sayılmış ve bu kurumlarda çalışan personelin sağlık ve sosyal hizmetler kolunda faaliyet gösteren sendikalara üye olabilecekleri düzenlenmiştir.
Bu durumda, askeri hastanelerde görevli personelin temelde sağlık hizmeti vermesi, verilen bu hizmetin askeri faaliyetlerin devamı niteliğinde olmaması ve askeri hastaneler dışında kalan sağlık kurum ve kuruluşlarının 03 no’lu “sağlık ve sosyal hizmetler” kolunda sayılması karşısında, “Genelkurmay Başkanlığı”, “Kara Kuvvetleri Komutanlığı”, “Deniz Kuvvetleri Komutanlığı”, “Hava Kuvvetleri Komutanlığı”, “Jandarma Genel Komutanlığı”, “Sahil Güvenlik Komutanlığı” ve “Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı”nda görevli sendikal hakka sahip tüm çalışanların, verdikleri hizmetin niteliği gözetilmeksizin bir bütün olarak 01 sıra no’lu “büro, bankacılık ve sigortacılık” hizmetleri kolunda gösterilmesi yolundaki düzenlemede hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun “Sendika Üyeliğinin Kazanılması” başlıklı 14. maddesinde; “Sendikalara üye olmak serbesttir. Kamu görevlileri çalıştıkları işyerinin girdiği hizmet kolunda kurulu bir sendikaya üye olabilirler. Sendikaya üyelik, kamu görevlisinin üç nüsha olarak doldurup imzaladığı üye formu ile sendikaya başvurması ve başvurunun sendika yetkili organınca kabulü ile kazanılır. Üyelik başvurusu, sendika tarafından en çok otuz gün içinde reddedilmediği takdirde üyelik istemi kabul edilmiş sayılır. Haklı bir sebep gösterilmeden üyeliği kabul edilmeyen kamu görevlisinin, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren otuz gün içinde iş davalarına bakmakla görevli mahalli mahkemede dava açma hakkı vardır. Sendika, üyeliği kesinleşen kamu görevlisinin başvuru belgesinin bir örneğini üyenin kendisine verir, bir örneği sendikada kalır, bir örneğini üyelik ödentisine esas olmak ve dosyasında saklanmak üzere onbeş gün içinde işverene gönderir. Birden çok sendikaya üye olunamaz. Birden çok sendikaya üyelik halinde sonraki üyelikler geçersizdir. Aynı tarihli birden fazla üyeliğe ilişkin bildirimler dikkate alınmaz ve bu husus kamu işvereni tarafından ilgiliye ve sendikalara yazılı olarak bildirilir” hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun “Sendikaya Üye Olamayacaklar” başlıklı 15.maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan şekliyle (j) bendinde; Emniyet hizmetleri sınıfı ve emniyet teşkilatında çalışan diğer hizmet sınıflarına dahil personel ile kamu kurum ve kuruluşlarının özel güvenlik personelinin bu Kanuna göre kurulan sendikalara üye olamayacakları ve sendika kuramayacakları hükme bağlanmıştır.
Buna göre; çalışanlar ve işverenlerin üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahip oldukları, sendikaya üyeliğin kamu görevlisinin üç nüsha doldurup imzaladığı üye formu ile sendikaya başvurması ve başvurunun sendika yetkili organınca kabulü ile kazanılacağı, üyelik başvurusunun sendika tarafından en çok otuz gün içerisinde reddedilmediği takdirde üyelik isteminin kabul edileceği, haklı bir sebep gösterilmeksizin üyeliği kabul edilmeyen kamu görevlisinin bu kararın kendisine tebliğinden itibaren otuz gün içinde iş davalarına bakmakla görevli mahalli mahkemede dava açma hakkının bulunduğu, sendikanın üyeliği kesinleşen kamu görevlisinin başvuru belgesinin bir örneğini üyenin kendisine vereceği, bir örneğinin sendikada kalacağı, diğer örneğinin de üyelik ödentisine esas olmak ve dosyasında saklanmak üzere 15 gün içerisinde işverene gönderileceği ve bu hükümler çerçevesinde işveren konumunda olan kamu kurum ve kuruluşlarının kamu görevlilerinin sendikaya üye olup olamayacaklarına karar veremeyecekleri gibi sendikaya üyeliği kesinleşenlerin üyelik ödentisine esas olmak ve dosyasına konulmak üzere gönderilen üyelik formlarını iade etmek gibi bir yetkilerinin de bulunmadığı açıktır.
Bu duruma göre, yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca kamu kurum ve kuruluşlarının kamu görevlilerinin sendikaya üye olup olamayacaklarına karar veremeyecekleri ve sendika üyeliği kesinleşen kamu görevlilerinin üyelik formlarını iade etmek gibi bir yetkilerinin bulunmadığı gözönüne alındığında; davacı talebinin reddine yönelik işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan; davacının durumunun 669 sayılı KHK nin 106 ve 107 maddelerince davalı idarelerce yeniden değerlendirileceği tabiidir.
Açıklanan nedenlerle, 31.7.2013 tarih ve 28724 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesiyle, Yönetmeliğin ekinde yer alan listenin; “01” sıra numaralı “Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri” hizmet koluna eklenen; 59 kurum kodu ile “Genelkurmay Başkanlığı”, 60 kurum kodu ile “Kara Kuvvetleri Komutanlığı”, 61 kurum kodu ile “Deniz Kuvvetleri Komutanlığı” 62 kurum kodu ile “Hava Kuvvetleri Komutanlığı”, 63 kurum kodu ile “Jandarma Genel Komutanlığı”, 64 kurum kodu ile “Sahil Güvenlik Komutanlığı” ve 65 kurum kodu ile “Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı”, ibarelerinin ve 30.5.2014 tarih ve 8965 sayılı işlemin İPTALİ gerektiği, düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Dairemizin 04/11/2019 tarih ve E:2014/5875, K:2019/7351 sayılı davanın reddine dair kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 15/02/2021 tarih ve E:2020/1103, K:2021/274 sayılı kararıyla kısmen onanması, kısmen bozulması üzerine, bozulan kısım hakkında Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ:
… Sendikası tarafından 20/05/2014 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yapılan başvuru ile Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında (Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı dahil) çalışan sivil memurların Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik’in ekinde yer alan 10 sıra numaralı “Enerji, sanayi ve madencilik” hizmet kolu kapsamında değerlendirilmesi istenilmiştir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün …tarih ve … sayılı işlemi ile sendikanın başvurusu reddedilmiştir.
Bunun üzerine, Yönetmelik’in ilgili kısımları ve uygulama işleminin iptali istemiyle açılan davada, Dairemizin 04/11/2019 tarih ve E:2014/5875, K:2019/7351 sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 15/02/2021 tarih ve E:2020/1103, K:2021/274 sayılı kararıyla; davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, Dairemiz kararının 31/07/2013 tarih ve 28724 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1. maddesiyle, ana Yönetmelik’in ekinde yer alan listenin “01” sıra numaralı “Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri” hizmet koluna eklenen; 58 kurum kodlu “Milli Savunma Bakanlığı”, 59 kurum kodlu “Genelkurmay Başkanlığı”, 60 kurum kodlu “Kara Kuvvetleri Komutanlığı”, 61 kurum kodlu “Deniz Kuvvetleri Komutanlığı”, 62 kurum kodlu “Hava Kuvvetleri Komutanlığı”, 63 kurum kodlu “Jandarma Genel Komutanlığı” ve 64 kurum kodlu “Sahil Güvenlik Komutanlığı” ibareleri ile Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında çalışan sivil memurların “10” sıra numaralı “Enerji, sanayi ve madencilik hizmetleri” hizmet kolunda değerlendirilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının onanmasına; 31/07/2013 tarih ve 28724 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1. maddesiyle, ana Yönetmelik’in ekinde yer alan listenin “01” sıra numaralı “Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri” hizmet koluna eklenen 65 kurum kodlu “Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı” ibaresi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmiş ve Dairemiz kararının 31/07/2013 tarih ve 28724 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1. maddesiyle, ana Yönetmelik’in ekinde yer alan listenin “01” sıra numaralı “Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri” hizmet koluna eklenen; 58 kurum kodlu “Milli Savunma Bakanlığı”, 59 kurum kodlu “Genelkurmay Başkanlığı”, 60 kurum kodlu “Kara Kuvvetleri Komutanlığı”, 61 kurum kodlu “Deniz Kuvvetleri Komutanlığı”, 62 kurum kodlu “Hava Kuvvetleri Komutanlığı”, 63 kurum kodlu “Jandarma Genel Komutanlığı” ve 64 kurum kodlu “Sahil Güvenlik Komutanlığı” ibareleri ile Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında çalışan sivil memurların “10” sıra numaralı “Enerji, sanayi ve madencilik hizmetleri” hizmet kolunda değerlendirilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün 30/05/2014 tarih ve 8965 sayılı işlemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmı kesinleşmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava daireleri kararlarına karşı Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların İdari Dava Daireleri Kurulunca temyizen inceleneceği hükme bağlanmış; 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 4. fıkrasında ise Danıştay dava dairelerine, ilk derece mahkemesi olarak verdikleri kararların temyizen bozulması halinde ısrar olanağı tanınmamıştır.
Buna göre, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uyularak bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde, “e) Kurum: Kuruluş kanunları veya kuruluşlarına ilişkin mevzuatlarında görev, yetki ve sorumlulukları belirlenen, hizmetin niteliği ve yürütülmesi bakımından idari bir bütünlüğe sahip işyerlerinden oluşan kuruluşları, ifade eder”; “Kuruluş” başlıklı 4. maddesinde, “Sendikalar hizmet kolu esasına göre, Türkiye çapında faaliyette bulunmak amacıyla bir hizmet kolundaki kamu işyerlerinde çalışan kamu görevlileri tarafından kurulur. Bir hizmet kolunda birden fazla sendika kurulabilir. Meslek veya işyeri esasına göre sendika kurulamaz.”; “Hizmet kolları” başlıklı 5. maddesinde, “Sendikaların kurulabilecekleri hizmet kolları aşağıda belirtilmiştir:
1. Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri.
2. Eğitim, öğretim ve bilim hizmetleri.
3. Sağlık ve sosyal hizmetler.
4. Yerel yönetim hizmetleri.
5. Basın, yayın ve iletişim hizmetleri.
6. Kültür ve sanat hizmetleri.
7. Bayındırlık, inşaat ve köy hizmetleri.
8. Ulaştırma hizmetleri.
9. Tarım ve ormancılık hizmetleri.
10. Enerji, sanayi ve madencilik hizmetleri.
11. Diyanet ve vakıf hizmetleri.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun’un 41. maddesinde ise, kurumların girecekleri hizmet kollarının, Kanunun yayımı tarihinden itibaren dört ay içinde, kamu görevlileri sendikaları konfederasyonlarının da görüşleri alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığınca birlikte hazırlanacak yönetmeliklerle belirleneceği hükme bağlanmıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan haliyle 4636 sayılı Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve Nato Pol Tesisleri İşletme Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Amaç ve kapsam” başlıklı 1. maddesinin 1. fıkrasında, “Bu Kanunun amacı; barışta ve savaşta Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve dış takviye kuvvetlerinin akaryakıt ve madeni yağ stoklarını muhafaza etmek ve bunları akaryakıt boru hattı veya diğer nakliye araçları ile askeri birliklere ulaştırmak ve Türkiye NATO boru hattı ile akaryakıt tesislerinin işletme, bakım ve çalışır halde bulundurulmasını sağlamak üzere Milli Savunma Bakanlığına bağlı, kamu tüzel kişiliğini haiz, özel bütçeli Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığının kurulması ve işletilmesine ilişkin esas ve usulleri belirlemektir.”; “Görev ve yetkiler” başlıklı 3. maddesinde, “Başkanlığın görevleri aşağıda belirtilmiş olup, bu görevler Yönetim Kurulunun alacağı kararlar çerçevesinde yerine getirilir.
a) NATO enfrastrüktür programı gereğince veya bütçeden askeri ihtiyaçlar için inşa edilmiş veya edilecek olan akaryakıt tesisleri ile boru hatlarını Türk Silahlı Kuvvetlerinin akaryakıt ihtiyacına cevap verecek şekilde işletmek.
b) Akaryakıt tesisleri ile boru hatlarının her türlü bakım, onarım ve korunmasına dair tüm hizmetleri yürütmek, ihtiyaç duyulan ilave tesisleri kurmak veya kurdurmak.
c) Hazarda ve seferde Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyacı olan ve Bakanlıkça protokol ve sözleşmeye bağlanmış olan veya Bakanlık tarafından Başkanlığın temin ile görevlendirdiği akaryakıt ve madeni yağları, sözleşme veya protokolde belirtilen yerlerden teslim alarak depolamak ve dağıtımını sağlamak.
d) Atıl kapasitenin Ülke ekonomisi yararına değerlendirilmesi amacıyla görevleri ile ilgili hizmet sunmak ve gelir sağlamak.
e) Akaryakıt tesislerine ilişkin yapılacak veya planlanacak faaliyetler konusunda ilgili kurum ve kuruluşlarla bilgi alış verişinde bulunmak.
f) Teşkil edeceği tanker filoları veya sivil nakliye ve petrol kuruluşları vasıtasıyla boru hattı dışındaki akaryakıt naklini sağlamak, gerektiğinde deniz aşırı nakliyatlar için deniz tankeri satın almak veya kiralamak.
g) POL tesislerine ait haberleşme sisteminin işletme ve idamesini sağlamak.
h) Başkanlık emrinde çalışan personele ilişkin idari, sosyal ve mali her türlü işlemleri yürütmek.
ı) Diğer akaryakıt boru hattı işletmesiyle uğraşan kuruluşlara işletme ve bakım hizmetleri satışı yapmak.
i) İşletme ve bakımın idamesi ile Başkanlığı harbe hazır durumda bulundurmak; akaryakıt, madeni yağ ve türevleri ile gerekli her türlü araç, gereç, teçhizat, demirbaş malzeme, yedek parçayı yurt içi ve yurt dışı kaynaklardan satın almak, kiralamak, depolamak ve dağıtımını yapmak, Başkanlık tesislerinin korunmasını Bakanlıkça tahsis edilen silahlarla sağlamak.
j) NATO makamlarından sarf müsaadesi sağlanması mümkün görülmeyen projeler için hizmetin gerektirdiği bina ve buna bağlı olarak alt yapı inşaatını veya tadilat işlerini yaptırmak, kiralamak veya satın almak, ayni haklar tesis etmek, ettirmek ve kaldırmak.
k) Başkanlığın mal ve hizmetlerinin fiyatlarını belirlemek.
l) Bakan tarafından kendisine verilen diğer görevleri yerine getirmek.” kuralları yer almıştır. Benzer yöndeki düzenlemeler, halihazırda yürürlükte bulunan 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 315 ile 317. maddelerinde hükme bağlanmıştır.
07/09/2001 tarih ve 24516 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik’in “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde, “a) Kurum : Kuruluş Kanunları veya kuruluşlarına ilişkin mevzuatlarında görev, yetki ve sorumlulukları belirlenen, hizmetin niteliği ve yürütülmesi bakımından idari bir bütünlüğe sahip işyerlerinden oluşan kuruluşları, b) İşyeri : Kamu hizmetinin yürütüldüğü yerleri, ifade eder.”; “Hizmet Kollarının Belirlenmesi” başlıklı 4. maddesinde, “Kamu kurum ve kuruluşlarının girdikleri hizmet kolları ekli listede gösterildiği şekilde tespit edilmiştir. Bu kurum ve kuruluşların merkez ve taşra teşkilatına bağlı tüm birimler ile yine bu kuruluşlara bağlı döner sermaye, fonlar ve kefalet sandıkları, bağlı ortaklık ve müesseseler de asıl işyerinden sayılır. Bu Yönetmeliğe ekli listede yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının özelleştirme kapsam ve programına alınmaları halinde özelleştirme kapsam ve programına alınmadan önce görevleri itibariyle belirlenmiş hizmet kollarında değerlendirilmeye devam edilir. Bağlı ortaklıklardan özelleştirme kapsam ve programına alınan kurum ve kuruluşlar da önce bağlı bulundukları teşebbüslerin hizmet kolunda değerlendirilir.”; “Uyuşmazlıkların Çözümü” başlıklı 5. maddesinde, “Kamu kurum ve kuruluşlarının girdikleri hizmet kolunda anlaşmazlık çıkması halinde tarafların başvurusu üzerine hizmet kolu, kurum ve kuruluşta yürütülen görevin niteliğine göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığınca birlikte belirlenir. Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra kurulacak kamu kurum ve kuruluşlarının dahil edileceği hizmet kolu ile ekli listede yer almayan kurum ve kuruluşlar Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı tarafından tespit edilir. Değişiklikler Resmi Gazetede yayımlanır.” düzenlemesi yer almıştır.
4688 sayılı Kanun’da sayılan on bir hizmet kolu, Yönetmelik’te yer alan listede aynı sıra numaraları ile başlıklandırılmış, kamu kurum ve kuruluşları bu başlıklar altında sınıflandırılmıştır.
31/07/2013 tarih ve 28724 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1. maddesi ile ana Yönetmelik’in ekinde yer alan listenin “01” sıra numaralı “Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri” hizmet koluna; 58 kurum kodu ile “Milli Savunma Bakanlığı”, 59 kurum kodu ile “Genelkurmay Başkanlığı”, 60 kurum kodu ile “Kara Kuvvetleri Komutanlığı”, 61 kurum kodu ile “Deniz Kuvvetleri Komutanlığı”, 62 kurum kodu ile “Hava Kuvvetleri Komutanlığı”, 63 kurum kodu ile “Jandarma Genel Komutanlığı”, 64 kurum kodu ile “Sahil Güvenlik Komutanlığı” ve 65 kurum kodu ile “Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı” ibareleri eklenmiştir.
31/07/2013 tarih ve 28724 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1. maddesiyle, Ana Yönetmelik’in Ekinde Yer Alan Listenin “01” Sıra Numaralı “Büro, Bankacılık ve Sigortacılık Hizmetleri” Hizmet Koluna Eklenen 65 Kurum Kodlu “Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve Nato Pol Tesisleri İşletme Başkanlığı” İbaresinin İncelenmesi:
Sendika hakkı, demokratik toplumun temeli olan örgütlenme özgürlüğünün bir parçasıdır. Örgütlenme özgürlüğü, bireylerin kendi menfaatlerini korumak için kollektif oluşumlar meydana getirerek bir araya gelebilme özgürlüğüdür. Bu özgürlük, bireylere topluluk halinde siyasal, kültürel, sosyal ve ekonomik amaçlarını gerçekleştirme imkanı sağlar. Sendika hakkı da çalışanların, bireysel ve ortak çıkarlarını korumak amacıyla bir araya gelerek örgütlenebilme serbestisini içermektedir.
Sendikalar, üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla, üyelerinin üretimden gelen güçlerine dayanarak faaliyet gösteren örgütlü yapılardır. Bireysel olarak zayıf durumda bulunan çalışanlar, örgütlenmek ve sendikalaşmak suretiyle işveren karşısındaki pazarlık güçlerini artırmakta, gerek hak ve menfaatlerinin korunmasında gerekse sorunlarının çözümünde etkin bir konum elde etmektedirler. Bu bakımdan, ileri demokrasilerde sendikalaşmanın sosyal adaletin tesisine hizmet eden önemli bir araç olduğu söylenebilir.
Genel olarak, sendikalar örgütlenme biçimine göre üçe ayrılmakta olup; bunlar meslek sendikaları, işyeri sendikaları ve hizmet/işkolu esasına göre örgütlenen sendikalardır.
İşyeri sendikaları; aynı işyerinde çalışanları bir araya getiren ve faaliyeti o işyeri ile sınırlı olan sendikalardır. İşyeri sendikalarının kurulmasında, çalışanların büyük işletmelerde yoğunlaşması önemli rol oynamıştır.
Meslek sendikaları; hizmet/işkolu ve işyeri ayrımı yapmaksızın aynı meslekte çalışanları bir araya getiren sendikalar olup sendikal hareketin temelini oluşturmaktadır.
Hizmet/işkolu sendikaları; mesleki farklılıklarını dikkate almaksızın bir işkolunda ya da endüstride çalışanların tümünü örgütleyen sendikalardır. Aynı hizmet/işkolunda çalışanların benzer çalışma koşulları ve ortak çıkarları bulunduğu düşüncesinin ürünü olan bu sendikalar, güçlü bir sendikal hareket oluşturma amacını gütmektedir. Hizmet/işkolu düzeyinde örgütlenmiş sendikalar faaliyetlerini yerel, bölgesel veya ulusal düzeylerde yürütebilmektedir.
Kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi için oluşturdukları sendika ve konfederasyonların kuruluşu, organları, yetkileri ve faaliyetleri ile sendika ve konfederasyonlarda görev alacak kamu görevlilerinin hak ve sorumluluklarını belirlemek ve toplu sözleşme yapılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla ihdas edilen 4688 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen hükümlerinden, örgütlenme biçimi itibarıyla hizmet kolu sendikalarını esas aldığı, meslek ve işyeri esasına göre sendikalaşmayı yasakladığı, kuruluş kanunları veya kuruluşlarına ilişkin mevzuatlarında görev, yetki ve sorumlulukları belirlenen, hizmetin niteliği ve yürütülmesi bakımından idari bir bütünlüğe sahip işyerlerinden oluşan kuruluşlar olarak tanımlanan kurumların öngörülen on bir adet hizmet kollarından biri ile ilişkilendirileceği ve bu kurumlarda görev yapan görevlilerin bir bütün olarak -işyeri ve meslek ayrımı gözetilmeksizin- kurumlarının tabi olduğu hizmet kolunda kurulan sendikalara üye olabileceği, kurumların hizmet kollarıyla olan ilişkilendirmesinin ise yönetmelik ile yapılacağı anlaşılmaktadır.
Bu çerçevede, yönetmelikle kurumların tabi oldukları hizmet kolu belirlenirken, kuruluş kanunları veya kuruluşlarına ilişkin mevzuatlarında öngörülen görev, yetki ve sorumluluklarının gözetilmesi ve bu kurumlarla idari bütünlük arz eden tüm işyerlerinin birlikte bir hizmet kolu ile ilişkilendirilmesi gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, kurumların Kanunla öngörülen hizmet kollarından biri ile ilişkilendirilirken, kuruluş mevzuatlarında üstlendikleri ana görevlerin esas alınması ve idari bütünlük arz eden birimleri (işyerleri) ile birlikte aynı hizmet koluna tabi kılınması gerekmektedir.
Buna göre, dava konusu Yönetmeliğin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan haliyle 4636 sayılı Kanun’a bakıldığında, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığının barışta ve savaşta Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve dış takviye kuvvetlerinin akaryakıt ve madeni yağ stoklarını muhafaza etmek ve bunları akaryakıt boru hattı veya diğer nakliye araçları ile askeri birliklere ulaştırmak ve Türkiye NATO boru hattı ile akaryakıt tesislerinin işletme, bakım ve çalışır halde bulundurulmasını sağlamak üzere kurulduğu, temel görevlerinin askeri ihtiyaçlar için inşa edilmiş veya edilecek olan akaryakıt tesisleri ile boru hatlarını kurmak ve işletmek olduğu anlaşıldığından, anılan Başkanlığın “Enerji, sanayi ve madencilik hizmetleri” kolunda değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan, müdahillerden Sivil Memurlar Sendikası tarafından, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığının yapısına bakıldığında, bu kurumun tüzel kişiliği bulunmakla birlikte Milli Savunma Bakanlığına bağlı ve Bakanlığının bağlı birimi olduğu, hal böyle iken anılan Başkanlığın Milli Savunma Bakanlığından ayrı bir şekilde değerlendirilip, başka bir hizmet kolunda düzenlenemeyeceği, anılan Başkanlığın da askerlik hizmetinin devamı niteliğinde hizmet gerçekleştirdiği, bu nedenle kendine has ve bağımsız olarak faaliyet gösterdiğinin kabul edilemeyeceği iddia edilmekte ise de; gerek 4636 sayılı Kanun’un dava konusu Yönetmeliğin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan halinde, gerekse de halihazırda yürürlükte bulunan 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 315. maddesinde, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığının ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olduğunun kabul edilmesi ve anılan Başkanlığa verilen görevlerin askerlik hizmetinin devamı niteliğinde bulunmaması karşısında, 4688 sayılı Kanun’daki tanımlama itibarıyla ayrı bir kurum olarak farklı hizmet koluna tabi kılınabileceği kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu Yönetmeliğin 1. maddesiyle, Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik’in ekinde yer alan listede “Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı”nın “01” sıra numaralı “Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri” hizmet koluna eklenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 31/07/2013 tarih ve 28724 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1. maddesiyle, ana Yönetmelik’in ekinde yer alan listenin “01” sıra numaralı “Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri” hizmet koluna eklenen 65 kurum kodlu “Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı” ibaresinin İPTALİNE,
2. Dava netice olarak kısmen iptal, kısmen retle sonuçlandığından; davacı tarafından yapılan ve ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin tarafların haklılık durumlarına göre belirlenen 1/2’si olan … TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, 1/2’si olan … TL’nin ise davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, aşağıda ayrıntıları gösterilen ve müdahil Sivil Memurlar Sendikası tarafından yapılan … TL yargılama giderinin 1/2’si olan … TL’nin davacıdan alınarak anılan müdahile verilmesine, 1/2’si olan … TL’nin ise anılan müdahil üzerinde bırakılmasına; müdahil … Sendikası tarafından yapılan … TL yargılama giderinin 1/2’si olan … TL’nin davacıdan alınarak anılan müdahile verilmesine, 1/2’si olan …. TL’nin ise anılan müdahil üzerinde bırakılmasına; müdahil … Sendikası tarafından yapılan … TL yargılama giderinin 1/2’si olan … TL’nin davacıdan alınarak anılan müdahile verilmesine, 1/2’si olan … TL’nin ise anılan müdahil üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, davanın retle sonuçlanan ve onanarak kesinleşen kısmı için ilk kararda davalı idareler lehine vekalet ücreti takdir edildiğinden bu kısım hakkında yeniden vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 26/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
No Comments