Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bolu’daki mitinginin ardından Düzce’ye geçerek, vatandaşlara hitap etti. Kılıçdaroğlu’na İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da eşlik etti.
İmamoğlu: “Ben Düzce’nin sorunlarını çok yakından takip ediyorum”
Düzce’yi kendine çok yakın hissettiğini ifade eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Kendimi buraya çok yakın hissederim, doğduğumun yörenin coğrafyasını taşır, burada heyecan duyuyorum. Düzce’nin insanını da seviyorum çünkü Düzce farklı kültür ve insanların, memleketimin her yöresinden, etnik kökeninden insanının olduğu yer. Memleketin harmanı burası. Düzce her davranışıyla örnek şehirlerimizden birisi. Ben Düzce’nin sorunlarını çok yakından takip ediyorum, biliyorum. Çünkü Düzce ile sadece siyasi bir bağım yok, aynı zamanda İstanbul denilince Melen Çayı gelir. Melen Çayı ve havzasına yoğun bir çabalarla ciddi bir çalışma başlattık. Çayı kirleten bütün unsurları toplayan proje yürütüyoruz. Burada Melen havzasını yönetmek üzere önemli bir merkez açılışını yaptık. Melen Çayı’nı korurken sadece Melen’e bir altyapı yatırımı yapmayacağız, aynı zamanda Melen’i kirleten bütün unsurları rehabilite edeceğiz. Melen’i kirleten bütün atık suları toparlayıp arıtarak temizleyerek, Karadeniz’e aktaran bir sistemi bitirmek üzereyiz. Dolayısıyla tabiri caizse İstanbul’un bir eli Düzce’de olacak. İstanbul’un, Düzce’de bu katkıları sürerken gözü kulağı da yine burada” dedi.
“Düzce’nin her sorununa hakim bir yönetim gelecek”
İmamoğlu, “2019 seçimlerinde Cumhurbaşkanı sanki İstanbul’da belediye başkanı adayı gibi ilçe ilçe gezerek, ‘Ben İstanbul’un 2050’ye kadar su sorununu çözdüm’ dedi. Kendisi bile Melen Barajı’nın henüz yapılmadığının farkında değil. Ben Düzce’ye geldim buradaki arkadaşlarımla barajı ziyaret ettim, oranın çatlaklarını tespit ettim ve durumun farkına varıldı. Hemen bir ihale yaptık, firma artan fiyatlardan dolayı fiyatı bıraktı. Şuan askıda bir Melen Barajı. 15 yıldır bitirilemeyen bir Melen Barajı. Bu ülkenin yöneticilerinin bilim, teknik, devlet yönetme anlayışından uzaklaşmış, kopuk ve birbirinden habersiz olması. Memleketin gerçek ihtiyaçlarından uzaklaşan bu aklı hep birlikte 14 mayısta tıpış tıpış evine yollayacağız. Bu Düzce’nin her sorununa hakim bir yönetim gelecek. Bu yönetim sadece sorunlara çözüm üretmeyecek, onlara çözüm üretirken sizlerle konuşacak. Siyasi parti ayrımı yapmaksızın, burada belediye başkanı hangi partiymiş bakmaksızın herkesle milleti için çalışacak. Burada hava kirliliği sorunu var, bunu da biz çözeceğiz. Avrupa’nın hava kirliliği yüksek kentlerinden biri Düzce. Doğasını koruyacak tedbirleri bütün ilçe ve dağ köylerinde çözümü biz bulacağız. Farklı sektörlerin gelişimine katkı sunacağız. Bunları yaparken ortak akılla istişare ile Düzce’nin konularını Düzce ile konuşarak, Düzceli yerel idareciler ile ortak masa kurarak çözeceğiz”
“Bu millet huzura erene kadar yoğun mücadelenin içerisinde olacağım”
İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“‘Ben’ diyen gidecek, ‘biz’ diyen gelecek. ‘Biz’ diyen, hayatını hak, hukuk mücadelesine adamış kilometrelerce yürüyüp devletin esas sorununun adalet olduğunu dile getirmiş, devlet aklını en iyi temsil edecek olan ve memleketin birleştirici olacak olan 13. Cumhurbaşkanımız olacak olan Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Biz güçlü bir ekibiz. Bu millet huzura erene kadar yoğun mücadelenin içerisinde olacağım. Ben 2023’teki bu seçimin en çalışkan neferi olacağım dedim, sonuna kadar çalışacağız. Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı yapacağız, milleti iktidara getireceğiz. Şafak 5 az kaldı. Bunlara göre devletin yüzü asık olacak, devlet vatandaşına parmak sallayacak. Devlet nedir biliyor musunuz? Devlet güçlü olacak ama devlet afete karşı güçlü olacak. 10 binlerce insanını yitirmeyecek. Devlet depreme karşı güçlü olacak, tehlikelere karşı güçlü olacak, devlet vatandaşına karşı şefkatli olacak, vicdanlı olacak, adaletli olacak. Erdemli davranacak, devlet insanına sımsıcak elini uzatacak. Yoksulu koruyacak, devlet yardımcı olurken yardımı lütuf gibi değil sorumluluğu olduğu için hissettirecek. Millete oy için sosyal yardım yapıyorum diye böbürlenmeyecek”
“Bu millet aklı başında, bu millet eğriyi doğruyu görür”
“Deprem bölgesinde on binlerce canımızı kaybettik, içimiz yanıyor” diyen İmamoğlu, “Bir daha böyle bir acıyı yaşamamız lazım. Ama hem dua edeceğiz hem de işimizi yapacağız. Düzce, Sakarya, Bolu, İzmit, İstanbul deprem bölgesi. Bu bölgenin bütün zafiyetlerini gidereceğiz, kentsel dönüşüm süreçleri, imar uygulamaları olsun bütün düzenlemeleriyle ilgili yerel yönetimleri güçlendirip, çalışarak mutlaka Düzce’nin de bütün sorunlarını giderip 0 sorunu olan depremde bir kişinin bile canının yanmayacağı bir süreci bu coğrafyaya hep birlikte hediye edeceğiz. Bu vallahi kolay, yeter ki kendini bu millete emanet et. Göreceksiniz üniversiteye çocuğunu yollayan bir anne ve baba asla barınmayı sorun etmeyecek bunu Düzce’de ve memleketin her yerinde yapacağız. Yeter ki milletin parasını, millete hizmet için harca. Bu milletin parası kendine yeter. Değerleri siyasete alet edip, bir oy için her şeyi yapabilecek, hatta bir avuç insanı organize edip, Erzurum’un adını lekeleyecek bir şekilde Ekrem İmamoğlu’nu değil milleti, demokrasiyi taşlayacak kadar yüzsüzler bunlar. Bu millet aklı başında, bu millet eğriyi doğruyu görür. Gece gündüz çalışacağız, özellikle sevgili gençler ayrışmayacağız, bir oyunuza bile sıkıntı getirmeyeceksiniz. Sizin geleceğinizin seçimi bu seçim. Önümüzdeki 20-25 yılın seçimi. Bu seçimde ayrışmadan, birleşe birleşe kazanacağınıza söz veriyor musunuz?”
Kılıçdaroğlu: “Bay Kemal’in boynunun borcu olacaktır”
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ise “Beraber Türkiye’yi aydınlığa çıkartmaya, birlikte mücadele edip demokrasiyi getirmeye hazır mıyız? 5’li çetelerin çalıp götürdüğü paraları getirmeye hazır mıyız? Tamamını getirip bu millete vereceğim, bundan emin olun. Bu kadar güzel bir coğrafyada hava kirliliği olmasını hiç kimse kabul etmez, sözüm söz buranın hava kirliliği sorununu çözmek Bay Kemal’in boynunun borcu olacaktır. Bir şey daha yapacağız; hiçbir fakir ailenin doğalgazı elektriği ve suyu asla kesilmeyecek. Hiçbir fakir aile ‘Benim gelirim yoktur’ demeyecek. Her kadının bankada hesabı olacak. Sosyal devlet her ay o aileye parasını yatıracak. Onun fakir olduğunu sadece ve sadece sosyal devlet bilecek. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Bu çerçevede hareket edeceğiz. Yoksul ailelerde kadına altın hesabı açacağız, endişe etmeyin hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel Türkiye’yi inşa edeceğiz. Özgürlüğe hazır mısınız gençler? Size şu sözü veriyorum; 5 milyon 300 bin genç ilk kez sandığa gidip oy kullanacak. Dünya siyaset tarihine güzel bir armağan bırakacak bu gençler. Otoriter bir yönetimi demokratik yollarla gençler kullandıkları oyla emekli ettiler diyecekler. Bu onur size, bize Türkiye’ye yeter. Sandığa gideceksiniz oyunuzu kullanacaksınız, arkadaşlarınızı ikna edeceksiniz. Hukuktan, adaletten yana oy kullanacaksınız. Göreceksiniz sizlerin oyları ile cumhurbaşkanı olduğumda beni özgürce eleştirebileceksiniz. Anneniz, babanız ‘Sakın bu tweeti atma, başın belaya girer’ demeyecek” ifadelerini kullandı.
“Komşularımız ile barış ve huzur içinde yaşayacağız”
“Özgürlüğün bütün kapılarını açacağım size” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Kadınlar ve gençler bu ülkeye demokrasi ve bereketi getirecek. Mutfaklarda yangın var, sarayda yok. Hiç meraklanmayın, benim saraylarda oturmak gibi bir düşüncem olmadı ve olmayacak. Eğer bir yere gitmem gerekiyorsa evime gideceğim, mütevazi bir evim var mutfağımı hepiniz biliyorsunuz. Herkesin evinin mutfağının bereketli olmasını isterim. Saraya değil, Mustafa Kemal Atatürk’ün mütevazi köşküne gideceğim. Gençler size bir sözüm daha var; sınıra giden askerlik yapanlar orada tabela görürler ‘Hudut namustur’ derler. ‘Huduttan Türkiye’ye kimse elini kolunu sallayarak gelemez’ demektir bu. Şimdi size bir sözüm var, 3 milyon 600 bin Suriyeli kardeşimizi 2 yıl içerisinde o huduttan Suriye’ye uğurlayacağız. Sadece Suriyeliler değil, Afganları da göndereceğiz. Hiç endişe etmeyin biz önce halkımızı, milletimizi düşünürüz. Dolayısıyla dış politikamızı 180 derece değiştirip barış eksenli yapacağız. Barış içinde hareket edeceğiz. Komşularımız ile barış ve huzur içinde yaşayacağız” diye konuştu.
“Bay Kemal eşittir adalet, hak ve hukuk. Bunu bileceksiniz”
Kılıçdaroğlu, açıklamasına şöyle devam etti:
“Benim cumhurbaşkanı olmamı iki kesim istemiyor. Bir 5’li çeteler. Sandığa gidin oy kullanın, iradenizi orada kullanın. Milleti mahvettiniz siz bıktık gerçekten. Gençler hiç endişe etmeyin siz göndereceksiniz. Benim umudumuz sizsiniz, beraber yol arkadaşlığı yapacağız. Türkiye’de herkesin huzur içerisinde yaşamasını sağlayacağız. Ordu ve Giresun’da söz verdim; Bay Kemal’in iktiranda göreceksiniz fındığın kilosu 4 dolar karşılığı Türk lirası olacak. ‘Parayı nereden bulacaksın?’ diyorlar. Sen parayı 5’li çetelere veriyorsun ben vatandaşa vereceğim. Ayrıca 5’li çetelerden yurt dışına kaçırdıkları paraların tamamını getireceğim, bu millete vereceğim. Huzur içinde, bayram havası içinde sandığa gidin hakkınız teslim edecek kişiye oyunuzu verin. Hiçbir emeği sömürtmeyeceğiz. Hak, hukuk ve adalet yazıyorsunuz; haksızlığa uğrayanları biliyorum. Mağdur edilen binlerce insan var. Herkesin hakkını teslim edeceğim. Ankara-İstanbul yolunu 450 kilometre adalet için yürüdüm. Burada da geceledim dolayısıyla kim haksızlığa uğrarsa oy versin veya vermesin. Adalet için ben onun yanındayım. Haksızlık karşısında susmayacağız. Kim haksızlığa uğrarsa adalet için ben onun yanındayım. Çünkü haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Bay Kemal eşittir adalet, hak ve hukuk. Bunu bileceksiniz”
“Bütün çocuklar huzur içinde karınlarını doyuracaklar”
Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı seçildikten sonra kapatılan köy yollarını yeniden açacağını ifade ederek, “Cumhuriyetin 100. yılında 100 bin yeni öğretmen atayacağım. Böylece her okulda öğretmen olacak ve bütün köylerde çocuklar, anneleri tarafından güler yüzlü okula gönderilecekler. Bir şey daha yapacağız. Beslenme çantası uygulamasını sonlandıracağız. Çocuk okula gidecek. Suyunu, sütünü, yemeğini, akranlarıyla beraber yiyecek. Karnı tok eve dönecek. Bütün çocuklar aynı yemeği yiyecekler. Bütün çocuklar huzur içinde karınlarını doyuracaklar. Böylece ‘Beslenme çantasına neyi koyayım?’ diye bir anne asla düşünmeyecek. Bunu da sağlayacağız” dedi.
“Daha bize milliyetçilik dersi verecek kişi anasından doğmadı”
Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
No Comments