Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi’nde sanayicilerle bir araya gelerek talepleri dinledi.
Bakan Bozdağ, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin her alanda gelişmesinin ve değişmesinin topyekun kalkınma anlayışıyla mümkün olacağını belirtti.
Şanlıurfa’daki yatırımları anlatan Bozdağ, “Yeni dönemde hep beraber OSB’lerimizin, iş insanlarımızın, yatırımcılarımızın yanında olacağız. Beraber çalışacağız. Biz sizlerin yardımcısı gibi çalışacağız. Sorunlarınızı sorunumuz gören, dertlerinizi derdimiz gören, sorun üretmeden çözüme odaklanan bir anlayışla Şanlıurfamıza ve ülkemize hizmet etme gayreti içerisinde olacağız.” diye konuştu.
Türkiye’nin son 20 yılda büyük değişim yaşadığının altını çizen Bozdağ, son bir ay içerisinde yerli ve milli otomobil Togg’un yollarda yer aldığını, TCG Anadolu’nun denize indirildiğini, doğal gaz çıkarıldığını, kentsel dönüşümde yeni anlayışın hayata geçirildiğini, ticari araçlarda ÖTV’nin kaldırıldığını, deprem konutlarının temelinin atıldığını, İMECE uydusunun göklere gönderildiğini aktararak, şöyle devam etti:
“Türkiye, eğer bu tempoyla yoluna devam ederse Türkiye’nin 2028’den sonra rotasını değiştirecek güç olmaz. Türkiye’yi değiştiren politikaları uygulayan liderlere baktığınızda birisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür, ikincisi Adnan Menderes’tir, üçüncüsü 1965-1969 arası Süleyman Demirel’dir, dördüncüsü 1983-1989 arası Turgut Özal’dır, beşincisi Necmettin Erbakan hocadır, altıncısı da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Eğer Türkiye’de CHP zihniyeti iktidarda olsaydı şu anda Türk milleti Hacı Murat’a Mercedes niyetiyle binmeye devam ederdi. Bunlar her türlü değişimin karşısında durdular.”
– “Son 20 yılda ne yaptıysak hayırcılara karşı yaptık”
CHP’nin her şeye karşı bir anlayışın içerisinde olduğunu söyleyen Bozdağ, “Eğer biz bu CHP’lilerin şu dediklerine uysaydık, ‘hayır yapmayın’ dediğini yapsaydık, Mersin’de nükleer güç santrali kurabilir miydik? İstanbul Havalimanı’nı, Çanakkale Köprüsü’nü yapabilir miydik? Her ile üniversite kurabilir miydik? Şehir hastaneleri kurabilir miydik? Hızlı tren getirebilir miydik? Gaz ve petrol arayan sondaj, arama ve tarama gemilerini alabilir miydik? Terör devletinin kurulmasına engel olmak için Suriye’ye çıkarma yapabilir miydik?” diye sordu.
“Son 20 yılda ne yaptıysak bu hayırcılara karşı yaptık.” diyen Bozdağ, en büyük güç kaynaklarının siyasi istikrar, güçlü iktidar, iyi yönetim ve güven ortamı olduğunu belirtti.
Bakan Bozdağ, Türkiye’yi etrafındaki yangından koruyanın sandıkta ortaya konulan irade olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin siyasi istikrarını bozmak isteyenler var. Fazla geriye gitmeyelim, 2018’den sonra başkanlık sistemi değil de parlamenter hükümet sistemi olmuş olsaydı, bakın Trump ‘Ekonominizi çökerteceğim’ dedi, 2018’in ağustosundan itibaren ekonomiye saldırı başlattı ve bir de tweet attı. 2019’da pandemi geldi, neredeyse üç yıl her şey yavaşladı, durdu. Arkasından Rusya-Ukrayna Savaşı, arkasından yangınlar, sel felaketleri geldi, arkasından büyük deprem felaketini yaşadık. Son beş yılın içerisinde ülkemizin yaşadıklarına bakın. Tayyip Erdoğan başkan olmasaydı ve Türkiye’de de başkanlık sistemi olmasaydı şu anda ekonomi de ortada, bambaşka bir noktada olurdu. Hükümet de kalmazdı, değişir giderdi. Şimdi hükümeti değiştiremiyorlar. Niye? Vekil transfer edemiyorlar, gayriahlaki yol ve yöntemi kullanamıyorlar. Güç halkta, vatandaş değiştiriyor. Sandıkta vatandaş kimi iktidar ederse iktidar o, kimi iktidardan indirirse indirdiği o. Ankara’da kimse iktidarı değiştirme güç ve kudretine sahip değil. Şimdi bu ‘yedili, sekizli masa’ dedikleri, ‘Biz geleceğiz eskiye döneceğiz.’ Ne demek? Yani Güneş Motel olayları, tehditle, parayla, şantajla vekil transferleri, iktidarda paylaşımlar, şu kadar bakan… Adamlar daha şimdiden herkesi mutlu etmek için 7 tane cumhurbaşkanı yardımcılığı, yarın anlaşamazlar daha çok… Türkiye’nin siyasi istikrarını başkanlık sistemi sağlıyor.”
– “Herkesin kapısına gitmeye başladılar”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde halkın güçlü olduğuna dikkati çeken Bozdağ, “Sizin yüzde 50+1’inizin oyuna ihtiyacı olmasa emin olun ne CHP araziye inerdi ne diğer partiler araziye inerdi. Herkesin kapısına gitmeye başladılar.” şeklinde konuştu.
Bozdağ, milli iradeye değer verdiklerini, ilk defa millete cumhurbaşkanını doğrudan seçme hakkını verdiklerini, yürütme organı olan cumhurbaşkanını seçme hakkını da millete verdiklerini söyledi.
Muhalefetin, devletin başkanını, yürütme organını seçme yetkisini milletten almak istediğini belirten Bozdağ, Türk milletinin buna izin vermeyeceğini vurguladı.
Türkiye’nin geleceğinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde olduğunu dile getiren Bozdağ, şunları söyledi:
“Amerika’sı, Avrupa’sı, Türkiye’yi durdurmak istiyor. Türkiye’yi durdurmanın yolunun Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ı durdurmaktan geçtiğine inanıyorlar. Çünkü Erdoğan giderse zaten şimdiden oraya biat açıklayan bu siyasi kadrolar geldiği zaman Suriye politikası istediği gibi olacak, Ukrayna-Rusya arasında istediği gibi olacak, Mavi Vatan’da gaz ve petrol aramaları onların istediği gibi olacak. S400’ü aldık, onları kaldırıp belki de başka yere verecek, ABD ne derse ama Tayyip Bey öyle değil. Bu ülkenin hak ve menfaati söz konusu olduğu zaman değil ABD’yi dünyayı karşısına alan, ‘Dünya beşten büyüktür’ diye haykıran, dünyanın zalimlerinin karşısında canlı yayında ‘One minute’ diyebilen cesur yürekli bir liderdir. Bugün Türkiye’nin değil, dünyanın saygın liderlerinden birisi. Tayyip Bey’i durdurmak isteyenlerinin hedefinin Türkiye’yi durdurmak olduğunu vurgulamak isterim.”
Bozdağ, Türkiye’nin yeni dönemde daha iyi noktalara taşınacağını, Türkiye’yi yeni maceralara atmaya kimsenin hakkının olmadığını belirtti.
Muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kin, nefret ve düşmanlık beslediğini dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti:
“Siyasi ikballeri Tayyip Bey varken gerçekleşmiyor. ‘Bu varken halk bize dönüp bakmıyor, bize iktidar, imkan vermiyor.’ ‘Tek başına yenemedik bir araya gelelim birlikte yenelim’ gayreti var. Değil yedisi, yedi düveli bir araya gelse aziz milletimizin duası ve desteğiyle Cumhurbaşkanımızı yine yenemeyeceklerdir. Birinci turda bu seçim bitecek, Türkiye daha güçlü şekilde yoluna devam edecektir. Ben buna yürekten inanıyorum. Yedi kocalı hürmüz misali yönetim vaat eden, daha şimdiden birbirine posta koyup masadan kalkan, birbirini tehdit edenlerin bu ülkeye kazandıracağı tek şey krizdir, kaostur, kavgadır, koalisyondur, yönetilemez bir Türkiye’dir. Türkiye’nin böyle bir maceraya ihtiyacı yoktur.”
No Comments