Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, enkazdan çıkarılan çocukların, Bakanlığının personeli dışında “komşusuyum, yakınıyım, akrabasıyım” diyen birine tesliminin söz konusu olmadığını belirterek, “Ebeveynin veya akrabaların tespitinin yapılmasına müteakip çocuklarımızı güvenli bir biçimde ailelerine teslim edeceğiz.” dedi.
Bakan Yanık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, AFAD Koordinasyon Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın ardından Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası yürütülen çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yanık, müdahale planı kapsamında Bakanlığının psikososyal destek hizmetleri ve ayni yardımlarla ilgili sorumluluğu bulunduğunu belirtti.
Bakanlığa bağlı yatılı kuruluşlarda kalan özellikle yaşlılar ve engellilerle ilgili intikalleri çok hızlı yerine getirdiklerini belirten Yanık, hasarlı birkaç yer haricinde sıkıntı bulunmadığını, buralarda olanların da tedbir amaçlı ilgili yerlere ulaştırıldığını kaydetti.
Yanık, şöyle devam etti:
“Çocuklarımızla ilgili birkaç nokta vardı, onların da intikallerini yaptık. Şu anda yatılı kuruluşlarımızda kalan, hizmet verdiğimiz vatandaşlarımızla, sakinlerimizle ilgili bir sıkıntımız kalmadı.
Refakatsiz çocuklar bugün çok gündem oldu. Bununla ilgili özellikle bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Deprem bölgesinde kuruluşlarımıza aldığımız, gözetimini yaptığımız çocuklarımızın sorumluluğu şu anda bizde. Bunun dışında enkaz altından çıkarılıp hastanelere götürülmüş ve tedavisi tamamlanan çocukların da Sağlık Bakanlığımızla yaptığımız çalışma çerçevesinde, Bakanlığımız personelinin dışında herhangi bir üçüncü şahsa ‘komşusuyum, yakınıyım, akrabasıyım’ diyen herhangi birine teslimi söz konusu değil. Bakanlığımıza tesliminden sonra kimlik tespitinin yapılması, ebeveynin veya akrabaların tespitinin yapılmasına müteakip çocuklarımızı güvenli bir biçimde ailelerine teslim edeceğiz. Bunu özellikle paylaşmak istiyorum. Çünkü bu konuda hem kamuoyunda bir endişenin ve maalesef birtakım gruplarda da bir dezenformasyonun başladığını görüyoruz. Bu noktada lütfen milletimiz, aileler, ilgililer müsterih olsunlar. Çocuklarına ulaşamayan, enkazdan çıkarıldıktan sonra birbirinden haber alamayan aileler Bakanlığımızın herhangi bir birimine müracaat edebilirler. Biz gerekli koordinasyonu sağlayıp onları, eğer bizim gözetimimizde ise muhakkak buluşturmaya çalışacağız.”
– Sanayicilerin afetle mücadeleye desteği
Bakan Varank da depremde hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa diledi.
“Gerek organize sanayi bölgelerinde gerekse de organize sanayi bölgeleri dışındaki üretim tesislerinde üretime zarar verecek herhangi bir yıkımın olmadığını görebiliyoruz. Bu tabii bizim açımızdan sevindirici. Şu anda bölgede bazı şehirlerde doğal gaz verilememesi sebebiyle doğal gaza bağlı üretimler hariç diğer sanayi tesislerinde üretimin devam ettiğini görüyoruz.
Her zaman Sayın Cumhurbaşkanımızın altını çizdiği gibi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde, bu bölgelerdeki sıkıntılar atlatılır atlatılmaz üretim tesislerimizi en güzel şekilde yürütmeye devam edeceğiz. Şunun altını çizmemiz lazım, ilk günden itibaren sanayicilerimiz, üreticilerimiz ellerini taşın altına koyuyorlar. Birçok ihtiyacımızı sanayicilerimiz sayesinde, hızlı bir biçimde, en güzel biçimde yerine getirebiliyoruz.”
Türkiye’ye katkıları ve afetle mücadelede verdikleri destek sebebiyle sanayicilere teşekkür eden Varank, şunları söyledi:
“Sadece Uşak’taki sanayicilerimiz depremle mücadelede, vatandaşlarımızın soğuk havayla mücadelesine destek vermek için 1 milyona yakın battaniyeyi şu anda bu bölgeye gönderiyorlar. Bir kısmı ulaştı, bir kısmı şu anda yolda. Bu aslında Türkiye’nin üreten bir ülke olduğunun da göstergesi.”
Ciğerlerinin yandığını, kayıpların kendilerini çok üzdüğünü vurgulayan Varank, sürecin hep beraber, el ele, omuz omuza verilerek atlatılması temennisini dile getirdi.
– “Toplum yararına çalışmanın tam zamanı”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin de TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’in deprem bölgesinde yardım için organize olduğunu belirtti.
Türk emekçilerinin ve sendikal örgütlerin, arama kurtarma faaliyetlerine katılmak için AFAD ile irtibata geçtiğini aktaran Bilgin, şöyle konuştu:
“Biz de bu süreçte herkesin elinden geleni yapacağına inanarak bir çalışma planladık. Bölgedeki ihtiyaçları dikkate alarak bilhassa arama kurtarma çalışmasının yanında yurttaşlarımızın karşılaştığı acil ihtiyaçları organize etmek için Toplum Yararına Çalışma Programı’mız kapsamında şu anda 20 bin çalışanımızı görevlendirdik. AFAD ile işbirliği halinde bu sayıyı artırarak bölgenin ihtiyaçlarına cevap verecek bir şekilde organize ediyoruz. Toplum yararına çalışmanın tam da zamanıdır. Toplum yararına çalışma programının bu süreçte faydalı olacağına inanıyoruz.”
No Comments