– Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Selman Tunay Kamer, geçen yıl toplanan 20. Eğitim Şurası’nda her okula rehber öğretmen atanması yönündeki tavsiye kararının hayata geçirilmesiyle okullarda yaşanan akran zorbalığı ve teknoloji bağımlılığı gibi problemlerin çözülmesinde önemli bir adım atılacağını belirtti.
Kamer, Milli Eğitim Bakanlığının akran zorbalığına ilişkin yeni çalışmaları ve 2023 öğretmen atamalarında rehber öğretmenlere öncelik verilmesi kararına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Okullarda görülen akran zorbalığı olaylarının giderek görünür olmaya başladığını vurgulayan Kamer, çocukları tehdit eden ve bireysel gelişime olumsuz yansıyan okul terki ve teknoloji bağımlılığı gibi farklı sorunlarla da karşı karşıya kalınabildiğini söyledi.
Zorbalığın ortaya çıkmasında, çocuğun bireysel özelliklerinin, mizacının, yaşının ve cinsiyetinin belirleyici rol oynayabildiğini belirten Kamer, aile bireylerinin tutumları ve kişilikleri ile aile içi şiddet ve çocuğa yaklaşımın da bunda etkisi bulunduğunu söyledi. Kamer, zorbalıkta bir diğer faktörün, çocuğun yaşadığı çevrenin şiddete bakış açısı, şiddet ile karşılaşma durumu ve şiddet içeren dijital oyunlar olduğunu aktardı.
Kamer, şiddetle mücadelede okul ikliminin, okulun akran zorbalığına karşı politikaları ile rehberlik çalışmalarının da önemine dikkati çekti.
– Aile Okulu Projesi de konunun odağında
Tunay Kamer, akran zorbalığının çocukların fiziksel ve psikolojik sağlığını kısa ve uzun vadede olumsuz etkilediğini belirterek, bu yüzden konuya ilişkin çalışmaların sayısının her geçen gün arttığını, yeni eğitim politikaları hazırlandığını vurguladı.
Akran zorbalığının azaltılması veya önlenmesinde okul rehber öğretmenlerinin ve rehberlik servislerinin çalışmalarının önemine işaret eden Kamer, şöyle konuştu:
“Okul öncesi kademesindeki birçok okulda rehber öğretmenlerin olmadığı, ilkokullarda 300, ortaokul ve imam hatip ortaokullarında ise 150’nin altında öğrencisi varsa o okula rehber öğretmen kadrosunun verilmediği bilinmektedir. Bazı okullarda görev yapan bir rehber öğretmen, görevlendirme ile üç okula hizmet vermek durumunda kalabilmektedir. Bu konu, 20. Milli Eğitim Şurası’nda da gündeme gelmiştir. Şurada alınan 2. ve 20. maddedeki kararlar; her okula norm sayısına bakılmadan rehber öğretmen kadrosu verilmesini içeriyor.”
Kamer, “Milli Eğitim Bakanlığı, 20. Eğitim Şurası’nda alınan bir tavsiye kararını daha hayata geçiriyor. Yeni atamalarda her okulda bir rehber öğretmen olacak şekilde planlama yapıldığına yönelik açıklama, çocukların gelişimini destekleme açısından çok önemli. Bu kararın bir an önce yürürlüğe girmesiyle akran zorbalığı başta olmak üzere okul terki, eğitsel rehberlik ve psikolojik destek eksiği, teknoloji bağımlılığı gibi okullarda yaşanan problemlerin çözülmesinde önemli bir adım atılmış olunacak.” diye konuştu.
Tunay Kamer, akran zorbalığında rehber öğretmenlerin önemli olduğunu ancak üç alanda daha önemli ve somut adımlar atılması gerektiğini vurguladı.
Ekibinde yer aldığı Aile Okulu Projesi’nin bu konunun odağında yer aldığına dikkati çeken Kamer, “Zorbalık konusunda ailelerin çocuklarıyla iyi ilişki ve iletişim kurmaları, onları ihmal etmemeleri ve her zaman doğruya yönlendirmeleri gerekiyor. Proje kapsamında, ailelerin bilinçlendirilmesi ve farkındalıklarının artırılması amacıyla bu eğitimlere katılmaları büyük önem taşıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Milli Eğitim Bakanlığının alanında uzman akademisyenlerle düzenlediği Akran Zorbalığını Önlemede Bütüncül Okul Yaklaşımı Çalıştayı’nın da akran zorbalığı çalışmalarına katkı sağladığını dile getiren Kamer, “Çalıştayın sonuç raporunda önemli tavsiye kararları yer alıyor. Konuya bütüncül bir bakış açısı sergileyen sonuç raporunda yer alan bu kararların hayata geçirilmesi zorbalığın önüne geçilmesi için büyük önem taşıyor.” dedi.
– “Ceza değil müdahale programları daha etkili”
Çocukların izlediği diziler, filmler ve dijital oyunlar dikkate alındığında akran zorbalığının çok karmaşık yapısının ortaya çıktığına vurgu yapan Kamer, şunları kaydetti:
“Çocuklar sevdikleri veya izledikleri karakterleri çoğu zaman kendilerine rol model alıyor. Akran zorbalığı ile ilgili örneklerin özellikle sosyal medya mecralarında yaygınlaşması çocuklar arasında bir reyting yarışına yol açıyor. Sosyal medyadaki, çocuklara hatta hayvanlara yönelik yapılan zorbalık görüntüleri popülerleştikçe bu durum maalesef çocuklar arasında normalleşiyor, hatta daha da popülerleşiyor. Çocuklarımız bu durumları normalleştirdiklerinde empati, sempati ve acıma duygularını kaybediyorlar. İğneleyici cevap verme, alaycı konuşma, saldırganlık ve tartışma hallerini içselleştiriyorlar. Bu konuda, dijital okuryazarlık becerilerinin artması için Bakanlık tarafından verilen eğitimler önem taşıyor.
Akran zorbalığıyla mücadelede, cezalandırmanın etkili olmadığı bilinmekle birlikte önleme ve müdahale programları daha etkilidir. İdareci, öğretmen, öğrenci ve ailelerin birlikte hareket edip zorba ve zorbalığa maruz kalan öğrencilerle görüşmelerin gerçekleştirildiği bütüncül müdahale programlarının uygulanması önem taşımaktadır. Ayrıca akran zorbalığı ile ilgili bilgilerin uygun bir şekilde müfredata yerleştirilmesi gerekiyor.”
No Comments