Yeni Konut Finansman Programı’na ilişkin Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi’nin birinci maddesi kabul edildi.
Teklif ile Yeni Konut Finansman Programı’nın genel çerçevesi belirleniyor, program kapsamındaki katkıların sınırları ve ceza hükümleri düzenleniyor.
Buna göre, gerçek kişilerin konut finansmanı taksit ödemelerini kolaylaştırmak amacıyla taksitlere katkı sağlanacak. Bunun için Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek bir kamu bankası aracılığıyla ilgili bankalara nakit kaynak aktarılacak. Bir yıl içerisinde katkı sağlanabilecek konut finansmanının toplam anapara tutarı 220 milyar lirayı aşamayacak.
Daha önce satılmamış ve yüklenicilerin mülkiyetinde olan konutlarla henüz başlamamış veya yapımı devam eden projelerden konut edineceklere katkı sağlanabilecek. Henüz başlamamış veya yapımı devam eden konut projeleri açısından mülkiyeti yüklenicilere geçecek konutlara ilişkin sağlanacak finansmanlar da bu kapsamda değerlendirilecek. Gayrimenkul geliştiricileri ile arsa payı karşılığında inşaat sözleşmesi çevresinde arsa payı sahipleri de yüklenici kabul edilecek.
Katkılar; yeterli ödeme gücüne sahip olduğu bankalarca değerlendirilen ve katkı talebinde bulunan gerçek kişilere yönelik konut finansmanı için sağlanacak.
İlk üç yıldaki finansman taksit tutarının gerçek kişinin hane gelirinin yüzde 30’unu aşan kısmı kadar miktar, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulacak ödenek tertibinden katkı olarak aktarılacak. Yüzde 30’luk oranı yüzde 30 ila yüzde 50 arasında belirlemeye, 3 yıllık süreyi bir yıla kadar indirmeye Cumhurbaşkanı yetkili olacak.
Konut satış bedeli üzerinden yüzde 5 katkı payı yüklenici hesabından veya finansman tutarından tahsil edilerek, finansmanı sağlayan bankalarda geçici hesaplara aktarılacak. Bu tutarlar bir yıla kadar finansman taksitlerinin ödemelerinde kullanılacak. Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde; bu tutarın bir kısmı veya tamamı finansman anapara tutarından peşin olarak indirilebilecek, bir yıllık süre ise üç yıla kadar uzatılabilecek. Tahsil edilen tutar, hiçbir şekilde yükleniciler tarafından geri istenemeyecek.
– Katkıların geri ödemesi
Düzenlemeye göre, belirlenen kamu bankası, her ayın ilk beş iş günü içerisinde, içinde bulunulan aya ilişkin toplam katkı tutarını bir icmal listesiyle Bakanlığa bildirecek. Bakanlık talep edilen katkı tutarını, bildirim yapılan ayın 15’ini takip eden ilk iş günü bankaya aktaracak. Bu katkının aktarım günü ile finansmana ilişkin taksit ödemeleri bankalarca aynı gün olarak belirlenecek.
Katkıların geri ödeme tutarları, geri ödemelerin başlayacağı tarihe kadar, finansmanın faiz oranı üzerinden basit faiz yöntemiyle hesaplanacak. Bankaların, geri ödeme tutarlarını katkıdan yararlananlara rücu etme hakkını kullanması durumunda geri ödemelerin başlamasından sonra ek bir faiz oranı uygulanmayacak.
Geri ödemelerin, katkıdan yararlananlarca yapıldığına bakılmaksızın, tam ve zamanında Bakanlığa aktarılmasından finansmanı sağlayan bankalar sorumlu olacak. Geri ödemelerin finansmanı sağlayan bankalarca tam ve zamanında yapılmaması durumunda katkı geri ödemeleri, hesaplanacak gecikme zammıyla birlikte finansmanı sağlayan bankadan ilgili vergi dairesince tahsil edilecek. Bu kapsamda finansmanlara ilişkin icra takip sürecinin başlatılması durumunda, hesaplanacak geri ödemeler, finansmanı sağlayan bankalar tarafından icra takibinin başlatılmasından sonra en geç 30 gün içerisinde Bakanlığa verilmek üzere, belirlenecek bankaya aktarılacak.
Taksit tutarı hane gelirinin yüzde 30’unu aşan ancak finansman katkısından yararlanmak istemeyenler için oluşturulacak geri ödeme planında, ilgili ayda alınması gereken anapara ve faiz oranı/kar payı tutarı, kalan anapara üzerine eklenerek ertelenebilecek.
Bu finansmanların vadesinden önce kapanmasının talep edilmesi durumunda diğer mevzuatta belirlenmiş kapama koşullarına ek olarak ertelenmiş anapara ve faiz oranı / kar payı tutarı var ise bunların tamamının ödenmesiyle kapama gerçekleştirilebilecek. Bu hesaplama yöntemine ilişkin diğer kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler uygulanmayacak.
– Taşınmaz 5 yıl devir ve temlik edilemeyecek
Edinilen taşınmazlar, finansmanı sağlayan bankanın talebi üzerine finansman tarihinden itibaren 5 yıl süreyle tescilsiz iktisap halleri hariç devir ve temlik edilemeyecek, satış vaadine konu edilemeyecek.
Borçlunun temerrüdü nedeniyle icra takip sürecinin başlatılması durumunda devir, temlik ve satış vaadine konu edilememesi finansmanı sağlayan bankanın talebi üzerine terkin edilecek.
Sağlanacak finansman konusu konuta ilişkin düzenlenen değerleme raporunun yanlış veya gerçeğe aykırı olması halinde, raporu düzenleyen gayrimenkul değerleme uzmanı veya gayrimenkul değerleme kuruluşu hakkında, Sermaye Piyasası Kanunu’na göre verilecek idari para cezası tutarları 10 kat artırılarak uygulanacak. Bu tutar, finansmana konu konutun satış bedelinin yüzde onundan az olamayacak.
Aktarılacak katkının hak sahipliğinin tespiti ile katkının doğru ve tam hesaplanmasından ibraz edilen belgeler çerçevesinde konut finansmanını sağlayan banka sorumlu olacak.
Katkılardan faydalanacak gerçek kişilerin yanlış veya yanıltıcı beyanlarda bulunduğunun tespit edilmesi durumunda; sağlanan katkılar geri alınacak ve kullanılan finansman tutarının yüzde 5’i kadar idari para cezası uygulanacak.
Yüklenicilere yanlış veya yanıltıcı beyanlarda bulunduklarının tespit edilmesi durumunda, finansmana konu konutun beyan edilen satış bedelinin yüzde 25’i kadar idari para cezası kesilecek.
Bankalar tarafından sağlanacak finansmana ilişkin tutar, vade, faiz oranı / kar payı, finansman sağlanacak konutların azami satış bedeli, katkılardan faydalanacak gerçek kişilerin kapsamı; bu kişilerin, konut sahipliği, hane geliri, hane geliri artış katsayısı ve hanedeki diğer kişilerin konut sahipliği gibi hususları belirlemeye ve finansmana ilişkin nitelikleri il bazında farklılaştırmaya, katkı olarak aktarılacak kaynağın kullandırılmasına, katkının sonlandırılmasına, katkı geri ödemelerine, katkı geri ödemelerinin faiz hesaplama yöntemi, bu ödemelerin vade koşulları, vadesinden önce ve toplu ödeme hususlarına, uygulamaya ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemeye, uygulamaya ilişkin olarak ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye ve gerçekleştirilecek işlemlere ilişkin diğer hususları belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkili olacak.
Bu kapsamdaki konut finansmanları 31 Aralık 2023 tarihine kadar kullandırılabilecek, Cumhurbaşkanı bu süreyi 31 Aralık 2024’e kadar uzatmaya yetkili olacak.
– “Bu sistem mutlaka değişmeli”
Teklifin geneli üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, görüşülen kanun teklifinin madde fıkralarında 6 defa Cumhurbaşkanına yetki verildiğini belirterek, “Cumhurbaşkanı neredeyse tek başına her şeye dilediği gibi hükmedecektir, o halde bu kanuna lüzum var mıydı acaba?” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarında hakaret kelimeleri kullandığını iddia eden Nuhoğlu, “Biz, milletimiz adına bunları kabul etmiyor ve şiddetle karşı çıkıyoruz. Dolayısıyla, bu sistem mutlaka değişmeli.” görüşünü savundu.
AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç ise Nuhoğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sözlerinin kabul edilmeyeceğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle Türkiye’nin 5 yıllık istikrar sürecini yakaladığını kaydeden Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, yıllar itibarıyla artan konut ihtiyacına karşılık yapı ruhsatı sayılarında daralma yaşanmasının arz ve talep dengesini bozduğuna işaret eden Kalaycı, “Herkesin insanca yaşayabileceği bir konutunun bunulmasının insan haklarının bir gereği olduğuna inanmaktayız.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle devlet yönetiminde çift başlılığın sona erdiğini söyleyen Kalaycı, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle siyasi istikrar kurumsallaşmıştır, koalisyonlar devri kapanmış, hükümet buhranları bitmiş, karar süreçlerindeki tıkanıklıklar açılmıştır. Devlet yönetiminde daha isabetli, uyumlu, hızlı ve etkin karar alma imkan ve mekanizmaları devreye girmiştir.” dedi.
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük barınma krizinin yaşandığını ileri sürdü.
Konut fiyatlarının 2 yıl içinde ortalama 500 bin liradan 3 milyon liraya çıktığını aktaran Paylan, “Peki, bu konuda hükümet ne yapıyor? Yalnızca izliyor.” eleştirisini yaptı.
CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, iktidarın konut sahibi olmak isteyen orta gelirli vatandaşları değil müteahhitleri desteklediğini iddia ederek, “Kanun teklifinin özüne bakarsak müteahhidin elinde kalan ya da elinde olan daireler ancak satışa konur. Bu durumun da vatandaşın, konuta ihtiyacı olan gencimizin, emeklimizin desteklenmesi olarak değil, sonuçta müteahhidin desteklenmesi olarak açıkça ortada olduğu gözükmekte.” dedi.
Teklifin 1. maddesinin kabul edilmesinin ardından TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, birleşime ara verdi. Bilgiç, aranın ardından komisyonun yerini almaması üzerine yarın saat 14.00’de toplanmak üzere birleşimi kapattı.
No Comments